//HASTA SAYISINDA DÜŞÜŞ
Erzurum’daki kayıtlı verem hastası sayısının, her geçen yıl düşüş kaydettiğini belirten Çankaya, 2004 yılı ile 2008 yılı sonu itibariyle kayıtlı hasta sayısında çok ciddi oranda bir düşüş var. Mart ayında 2009 sonuçları da netlik kazanınca, durum çok daha sevindirici olacak.” dedi. İl Sağlık Müdür Yardımcısı Çankaya, “İlimizde 2004 tarihinden itibaren kayıtlı hasta sayılarında düşüş olduğu gözlenmektedir. 2004 yılı Aralık ayı itibariyle kayıtlı hasta sayısı Erzurum’da 176 iken, bu rakamlar Aralık 2005'te 175’e, Aralık 2006'da 145’e, Aralık 2007’de 78’e ve Aralık 2008 yılında ise 74’e düşmüştür.” dedi.
//VEREM DÜNYA İÇİN HALA BİR TEHDİT
Dünya nüfusunun yaklaşık üçte birinin, verem mikrobu ile enfekte durumunda olduğunu vurgulayan Çankaya, bu insanların yüzde 10'unun yaşamlarının bir döneminde, verem hastalığına yakalanacaklarını ifade etti. Çankaya; “Dünyada her yıl, 8-10 milyon yeni hasta ortaya çıkmakta ve yaklaşık 2-2,5 milyon insan ise, veremden hayatını kaybetmektedir. Dünyada tek bir nedene bağlı, tedavisinin olmasına rağmen en çok ölüme yol açan bir hastalık olduğu ifade edilebilir. Ülkemizde 1960'lara kadar bu hastalık en önemli ölüm sebeplerinden biriydi. Son yıllarda yapılan çalışmalar neticesinde önlenebilir bir hastalık haline gelmiştir. 2007 yılında Verem Savaş Dispanserlerine kayıtlı 19.694 verem hastası tespit edilmiştir. Bu hastaların yüzde 63'ü erkek, yüzde 37'si kadındır. Hastaların yüzde 70'inde akciğer tüberkülozu varken, yüzde 30'unda akciğer dışındaki organlar tutulmuştur. Hastaların yüzde 37'si 25-44 yaş arasında ve yüzde 23'ü 15-24 yaş arasındadır.” ifadelerini kullandı.
//HASTALIKLA MÜCADELE EN ETKİLİ YOL
TBC hastalarının ilaçlarını düzenli olarak ve yeterli süre kullanabilmesi için Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) önerdiği Doğrudan Gözetimli Tedavi Stratejisi (DGTS)
Yürütüldüğünü anlatan Çankaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “DSÖ'ün hedefi; DGTS programlan ile yayma pozitif(+) hastaların yüzde 70'inin bulunması ve bu hastaların yüzde 85'inin başarı ile tedavi edilmesidir. Türkiye'de 2007 yılında yüzde 76 yayma pozitif vaka bulma ve yüzde 91 tedavi başarısı ile bu hedeflere ulaşılmıştır. DGT ile standart kısa süreli tedavi rejimi uygulamasında en yüksek düzeyde tedavi tamamlama ve en düşük düzeyde tedavi terk oranlarına ulaşılmıştır. Tedavide kullanılan bütün ilaçlar Verem Savaş Dispanserlerinde ücretsiz olarak verilmektedir. Hastalığı yalnızca tedavi görmemiş akciğer ve gırtlak tüberkülozu olan hastalar bulaştırır. Akciğer dışı organ tüberkülozu olanlar ve 15 gündür tedavi gören hastalar, pratik olarak bulaştırıcı değildir. Hastalık, basili hava yolu ile bulaşır. Hasta insanlardan öksürme, aksırma ile ortama damlacıklar vasıtasıyla yayılan mikrobun, solunum yolu ile sağlam kişilerce alınması sonucu bulaşma olur. Ancak mikrobu soluyan kişilerin, az bir kısmında hastalık gelişir. Hasta ile uzun süreli yakın temasta bulunan kişilere, hastalığın bulaşma riski fazladır. Bunlar; aile bireyleri, aynı evi paylaştığı arkadaşları ve işyeri arkadaşları olabilir.”