Eğitimci-Şair Belma Anaç Karaca
Şiirlerinde Erzurum’u yaşatıyor
Bir Erzurum sevdalısı olan emekli öğretmen eğitimci_şair Belma Anaç Karaca, şiirlerinde yaşattığı Erzurum’una kavuştu. Küçük oğlunun Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ni kazanması nedeniyle Erzurum’da bir ev alan Karaca, 28 yıl önce ayrıldığı Erzurum’a dönmenin mutluluğunu yaşıyor.
ERZURUM FARKLI VE ÖZELLİKLİ BİR İL
1954 Erzurum doğumlu olan Belma Anaç Karaca, Atatürk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra bir süre Erzurum Lisesi’nde görev yaptı. Öğretmenlik hayatı boyunca 80’in üzerinde ödül alan Karaca, başarısında Erzurum’un ve Atatürk Üniversitesi’nin büyük rolü olduğunu söyledi.
Erzurum’un her yönüyle farklı ve özellikli bir il olduğunu belirten Belma Anaç Karaca, “28 yıl önce ayrıldığım memleketime kavuşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Erzurum her yönüyle kendini yenilemiş, hem şehircilik, hem de sosyal ve kültürel hareketlilik anlamında metropolleri yakalamış durumdadır. Gördüğüm bu manzara beni daha mutlu etti.” şeklinde konuştu.
ŞİİRLERİNDEN BİR DEMET
Eşi makine mühendisi, büyük oğlu Jeoloji mühendisi, küçük oğlu İİBF öğrencisi olan Karaca, Ege’nin incisi Güre’de ikamet etmesine karşın, “Beyaz Cennetim” olarak tanımladığı Erzurum’una kavuşmanın sevincini yaşıyor. Sevgi Yolu Şairler Antolojisi’nde şiirleri ve hayat yayınlanan Belma Anaç Karaca’nın şiirlerinden bir demet sunuyoruz.
ERZURUM (Memleketim)
Hasret yolladım sana
Yoluna can koyduğum
Taşına, toprağına,
Dadaşına Erzurum.
Palandöken Dağı’nda,
Karların duruyormuş,
Baharı da yazı da,
Sensiz yaşamak zormuş.
Mazim sende yaşıyor,
Özlemlerim köz oldu,
Türkülerin çalıyor,
Gurbetin, özlem yurdu.
Seni özlemek güzel,
İçimde yaşattığım,
Duygularım coşmuş sel,
Yudum yudum tattığım.
Belki günün birinde,
Sana kavuşacağım,
Töremde, benliğimde,
Seni yaşatacağım.
Senden uzak olsam da,
Seninle yaşıyorum,
Ekmeğimde suyumda,
Canımdasın Erzurum.
GURBETTEYİM ERZURUM
Öyle akşam doldu ki ruhuma yine,
Işığını bekledim, güneşim gelsin diye,
Hasretin, neşeme olurken gölge,
Yorgun yıllarımdayım, bana gurbetlik deme.
Karın da, kışın da bir başka senin,
Özümde, sözümde senle benliğim,
Buralar bir cennetse de ben sendeyim,
Yorgun yıllarımdayım, bana gurbetlik deme.