ERZURUM’DA KOBİ GERÇEĞİ -2
Erzurum İmalat Sanayi KOBİ İşletmeleri Saha Araştırması Raporu’na göre:
İŞLETMELERDE BİLGİ TEKNOLOJİSİ ZAYIF
“Erzurum İmalat Sanayi KOBİ İşletmeleri Saha Araştırması Raporu”nda: KOBİ’lerde, Bilgi teknolojileri kullanımının en önemli göstergelerinden birinin de bilgisayar ve internet kullanımı olduğunu kaydeden Atatürk üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Temurlenk şunları kaydetti: “Özellikle teknolojik gelişmeleri izlemenin önemli bir aracı internet kullanımıdır. İşletmelerimizin bu alandaki durumu incelendiğinde; yüzde 71’inin en azından bir bilgisayara sahip olduğun görülmektedir. Bilgisayar sayısı bakımından sahibi işletmelerin yüzde 43’ü tek bilgisayara sahip iken yine yüzde 43’ü 2-5 arası bilgisayara, yüzde 11’i 6-10 bilgisayara ve yaklaşık yüzde 3’ü 11 ve üzeri sayıda bilgisayara sahiptir. Bilgisayar sahibi olmak tek başına yeterli bir ölçü değildir. Önemli olan bilgisayarın etkin bir şekilde kullanılmasıdır.İşletmelerde bilgisayarın hangi alanlarda kullanıldığına bakıldığında bilgisayarı bulunanlardan bilgisayarı satış ve müşteri takibi amacı ile kullanım oranı yüzde 81’dir. Bunu yüzde 80 ile muhasebe, yüzde 76 ile stok kontrolü, yüzde 69 ile üretim ve yüzde 65 ile personel işlemleri ve bordo tanzimi izlemektedir.Bilgisayar sahibi olan işletmelerin ancak yüzde 53,8’inde internet bağlantısı bulunmaktadır. Günde internete bağlı kalma süresi yaklaşık 3 saattir. Bu sürenin işletmeler arasındaki dağılımı bazı işletmelerde üst düzeyde iken bazılarında oldukça sınırlı kalmaktadır.İnternet sahibi işletmelerin yüzde 71’inin bir web sayfasına sahip olmadıkları, yüzde 29’unun ise web sayfalarının bulunmadığı görülmektedir. Web sayfası bulunan işletmelerde çoğunlukla sembolik bir web sayfası bulunmaktadır. Sıklıkla güncellenen ve zengin içerikli bir web sayfası kullanımı hemen hemen bulunmamaktadır.İşletmelerde elektronik posta bulunması durumu ele alındığında, işletmelerden yarıdan fazlasının e-posta adreslerinin olduğu görülmektedir. Ancak, ildeki işletmeler e-posta adreslerini satıcı ve müşterilerle haberleşmekten ziyade işletme dışı faaliyetler için kullandıkları ifade etmişlerdir. İşletmelerin ancak yüzde 16’sı satıcı ve müşterileriyle internet üzerinden haberleştikleri beyan etmişlerdir.”
SOSYAL SERMAYE DE İRDELENDİ
“Erzurum İmalat Sanayi KOBİ İşletmeleri Saha Araştırması Raporu”nda yer alan Sosyal Sermaye Vizyonu bölümünde Doç. Dr. Sinan Temurlenk şu tespitleri aktardı:”Genel olarak sosyal sermaye, iktisadi amaçları gerçekleştirmede kurum ve örgüt bazında insanlar arasında karşılıklı güvene, norm ve değer yargılarına dayalı iletişim şekli olarak tanımlamaktadır.1990’lı yıllarda, birbirlerine benzer ekonomik ve beşeri sermayeleri olan ülkelerin farklı büyüme oranlarına sahip olmaları dikkat çekmiştir. Bu durum iktisatçıları, büyümenin sosyal güçlerinin araştırılmasına yöneltmiştir.Bu bağlamda sosyal sermaye, iktisatçılar tarafından boyutlarda ele alınmış ve ekonomik performans üzerindeki etkileri bir çok çalışmada inceleme konusu yapılmıştır.İktisatçılar arasında sosyal sermayeyi oluşturan ilişkilerin ve örgüt tiplerinin neler olduğu konusunda bir çok tartışma yaşanmıştır. Genel olarak ekonomik işlemleri gerçekleştiren kurumlar, kurallar, örgütler, sendikalar, ticaret odaları, kooperatifler, aile şirketleri v.b. ilişkileri sosyal sermaye ilişkilerini oluşturmaktadır. Bu bağlamda, ekonomik etkinlik açısından birlikte hareket etmenin ekonomik birliklere katılmayla bağlantılı olduğu yönündeki görüşler yaygınlık kazanmaya başlamıştır.
Çeşitli araştırmacılar tarafından yapılan çalışmalarda, ekonomik gruplara aktif üyeliğin ekonomik etkinliği artırarak büyüme ve kalkınmaya katkıda bulunduğu yönünde bulgular elde edilmiştir.Erzurum ilindeki imalat sanayi işletmelerindeki sosyal sermayenin boyutu ekonomik faaliyetler üzerindeki öneminden hareketle, resmi ve resmi olmayan kurumlara üyelik bazında, sonuçları aşağıdaki gibidir.İldeki işletmelerin yüzde 83,7’sinin TSO’ya üye oldukları görülmektedir. Bunu yüzde 10,6 ile TSO ve diğer kuruluşlar takip etmektedir.İşletmelerin zorunlu olarak üye oldukları kuruluşların faaliyetlerine katılma sıklığı ele alındığında, işletmelerin yüzde 35,6’sının faaliyetlere hiç katılmadıkları görülmektedir. İşletmelerin yüzde 24,6 ise faaliyetlere bazen katıldıklarını belirtmişlerdir. Faaliyetlere sürekli katılma oranı ise yüzde10’lar gibi oldukça düşük bir düzeyde bulunmaktadır. İldeki işletme sahip/yöneticilerinin faaliyetlere katılma sıklığının, ilgili meslek kuruluşunda aldıkları görevlere bağlı olarak değişiklik gösterdiği gözlenmiştir. Bu kapsamda kuruluşlara üyeliğin ortak amaçlardan ziyade bireysel amaçlara hizmet ettiği söylenebilir.Yasal zorunluluk dışında, meslek kuruluşlarına üye olma açısından, işletmelerin yüzde 65,4’ü üye olmadıklarını ve bu tür üyeliklere katılmayı düşünmediklerini ifade etmişlerdir. Bu kuruluşlara üye olan işletmelerin toplam işletmeler içindeki oranı ise yüzde 34,6’dır. İşletme sahip/yöneticileri, işletmeler arasındaki güvensizliğin ve yıkıcı rekabetin, birlikte hareket etmenin avantajlarını ortadan kaldıracak kadar etkili olduğunu özellikle belirtmişlerdir. Bu durumun Erzurum ilinde sosyal sermaye birikiminin oluşmasını engellediği söylenebilir. İşletmelerin üye olunması zorunlu olmayan meslek kuruluşlarına üye olmama nedenlerinin başında, ilk sırayı ilgili meslek kuruluşlarının etkin çalışmamaları almaktadır. Erzurum’daki imalatçıların yüzde 42,1’i bu yönde görüş beyan etmişlerdir. İkinci sırada yüzde 41,3 ile ilgili meslek kuruluşuna güvensizlik ve iletişim eksikliği yer almaktadır. Bunları bugüne kadar sorunlara çözüm getirememiş olmaları ve yönetici ve üyelerin sektörel sorunlar hakkındaki bilgisizliği nedenleri izlemiştir.”
DANIŞMANLIK KURULUŞLARI BİLİNMİYOR
Raporun ilginç sonuçlarından birisi de danışmanlık hizmetlerinden Erzurum KOBİ’lerinin yeterince yararlanamaması. Doç. Dr. Sinan Temurlenk bu konumu şöyle değerlendiriyor: “KOBİ’lerin dezavantajlı konumların hafifletilmesi amacıyla çeşitli kuruluşlar tarafından bu işletmelere yönelik bazı programlar düzenlenmektedir. Türkiye’de bu amaçla hizmet veren önemli bir kuruluş KOSGEB’tir. Bunun yanında çeşitli kuruluşların da KOBİ’lere yönelik destekleri bulunmaktadır. Bu kuruluşların desteklerinden yararlanmak KOBİ’ler için son derece hayatidir. İlimizde bu kuruluşlarla işbirliği bakımından KOBİ’lerin durumu açığa çıkarılmaya çalışılmıştır. Bu amaçla sorulan ilk soru “KOBİ'lere rehberlik ve danışmanlık sağlayan kuruluşlar bildiklerini belirtir misiniz?” idi İşletmelerimizin yüzde 76’sı KOSGEB’i bildiklerini belirtmiş, yüzde 23’ü ise bu tur kuruluşlardan haberdar olmadıklarını belirtmişlerdir. Bununla birlikte, yüzde 11,5’i de Girişimciliği Destekleme Merkezini de bildiklerini belirtmiştir. Ayrıca muhtelif kuruluşlar da belirtilmiştir. Bu kuruluşların son bir yıl içinde işyerini ziyaret ettikleriyle ilgili olarak yüzde 48’i hiç ziyaret edilmediklerini ifade etmişlerdir. yüzde 19,2’si bir defa, yüzde 13,5’i iki defa ve yüzde 19,2’si üç veya daha fazla sayıda ziyaret edildiklerini belirtmişlerdir. Bu kuruluşlar hakkında bilgi sahibi olanların kuruluşların sundukları destekler hakkında yeterince bilgilendirilip bilgilendirilmedikleri sorulduğunda yüzde 38’inin yeterince bilgilendirildikleri ifade edilmiştir.
FİNANSAL SIKINTI EN ÖNEMLİ SORUN
İşletmelere kendilerini ilgilendiren en önemli sorunlarını bildirmeleri istendiğinde 34 işletme en önemli olarak finansman sorununu belirtmiştir. Bunu hammadde yetersiz ve gecikmeli, kalifiye eleman yetersizliği ve talep yetersizliği izlemiştir.İmalat sanayi yeterince gelişmemiş ve çeşitlenmemiştir. İlde daha ziyade gıda sanayi gelişmiş bir sektördür.Kapasite kullanım oranları düşüktür. İşletmeler birbirinden hammadde temin etmemektedirler. İşletmeler insan kaynakları bakımından yetersizdir. İşletmeler insan kaynaklarının gelişimi konusunda yeterli yatırım yapamamaktadır. Teknoloji kullanımı yeterli düzeyde değildir.”