DOĞU’DA HAYVAN ISLAHI, ÜRETİMİ ARTIRDI
Türkiye'de en fazla büyükbaş hayvana sahip olmasına rağmen et ve süt üretiminde geride kalan Erzurum'da, Hayvan Islahı Projesi ve çiftçilere bilinçli besicilik yapılması için verilen eğitim çalışmaları sayesinde et ve süt üretiminde önemli bir artış yaşandığı bildirildi.
Erzurum Tarım İl Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, 2000 yılında 145 bin 991 ton olan süt üretimi yüzde 144 artışla 2006 yılı sonu itibariyle 356 bin 686 tona, 2000 yılında 24 bin 335 ton olan et üretimi de yüzde 56 oranında artışla 2006'da 37 bin 846 tona yükseldi.
GELENEKSEL METODLAR TERKEDİLMELİ
Erzurum Hayvan Islahı Projesi Koordinatörü Prof. Dr. Fahri Yavuz, yaptığı açıklamada, et ve süt üretiminde yaşanan artışta besicinin geleneksel olarak sürdürdüğü yanlışları görmesi ve yavaş yavaş bilinçli hayvancılık faaliyetlerine geçilmesinin en önemli etken olduğunu söyledi.
Yavuz, Erzurum'da hayvan ıslahı projesinin 2 yıl önce uygulanmaya başlandığını belirterek, bu proje kapsamında 2005 yılında 15 bin 250, 2006'da 50 bin, bu yıl da 45 bin ineğe suni tohumlama yapıldığını belirterek, tohumlama yapılan ineklerden et ve süt verimi yüksek kaliteli buzağılar elde edildiğini bildirdi.
Bunun et üretimine doğal olarak yansımaları olduğunu ifade eden Yavuz, ancak gelecek yıllarda ıslahla kaliteli hayvan sayısının artmasına paralel olarak et ve süt üretimin daha da artacağını kaydetti.
HAYVANCILIKTA VERİMLİLİK BİLİNÇİL OLMAYA BAĞLI
Prof. Dr. Yavuz, hayvan ıslahı çalışmaları yanı sıra köylerde çiftçilere düzenli olarak doğru yöntemlerle besicilik konusunda eğitim verdiklerini ifade ederek, bu çalışmalar sayesinde yavaş yavaş bilinçli hayvancılık faaliyetlerine geçiş olduğuna işaret etti.
Türkiye'de en fazla büyükbaş hayvanın Erzurum, Kars ve Ardahan'da bulunduğuna, ancak bu bölgenin et ve süt üretiminde geride kaldığına dikkati çeken Yavuz, şunları kaydetti:
''Bu bölgede yıllardır hayvancılık konusunda bir ilerleme kaydedilmemişti. Yavaş yavaş et ve süt üretiminde bir artış görülmeye başlandı. Bu artışta besicimizin geleneksel olarak sürdürdüğü yanlışları görmesi, yavaş yavaş bilinçli hayvancılık faaliyetlerine geçilmesi en önemli etken olmuştur. Bölge çiftçisine 2 yıldır ara vermeden hayvan besleme konusunda eğitim verdik. Bu eğitim sayesinde bölgede hayvancılık faaliyetlerinde önemli bir düzelme oldu.''
KABA YEM BİTKİSİNİN YARARI ANLAŞILDI
Yavuz, son yıllara kadar samanın bölgede hayvanlar için en önemli besin kaynağı olarak değerlendirildiğini, hasadı yapılan kaba yem bitkisinin satılarak yerine alınan samanla hayvanların beslendiğini anımsattı. Bunun bölgede et ve süt üretiminin düşük olmasındaki en önemli sebeplerden birisi olduğunu dile getiren Yavuz, ''Artık çiftçimiz bu yanlışı terk ederek kaba yeme yönelmiştir'' dedi.
Hayvan Islahı Projesi'nin 2010 yılına kadar devam edeceğini, eğitim çalışmalarına ise bundan sonra ara verilmeyeceğini bildiren Yavuz, bu projeleri sayesinde bölgede et ve süt üretimindeki artışın gelecek yıllarda daha fazla oranlarda artmasını beklediklerini sözlerine ekledi.