Sinüzit, bademcik iltihapları, mide ve bağırsak sistemi hastalıklarının, ağız kokusuna neden olabileceği bildirildi.
Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli halk sağlığı uzmanları, bazı hastalıkların, insanda ağız kokusuna neden olabileceğini belirterek, çeşitli uyarılarda bulundular. Ağız kokusunun, insanları psikolojik ve sosyal yönden olumsuz etkileyen bir durum olduğunu belirten uzmanlar, bu sorunun aslında çok ciddiye alınması gerektiğini kaydettiler. Sinüzit, bademcik iltihapları, diş ve dişeti hastalıkları, mide ve bağırsak sistemi hastalıkları ve dil üzerindeki mantar enfeksiyonlarının; ağızda şiddetli kokuya neden olabileceğini vurgulayan uzmanlar, “Sinüzitli kişinin geniz akıntısının iltihaplı olması, nefesinde hoş olmayan bir koku meydana getirir. Diğer hastalıklar da bunun gibidir. Özellikle ağız içi mantar ve enfeksiyonları, ağız kokusunun başlıca sebebidir” dediler.
Düzenli diş fırçalama ve ağız bakımı alışkanlığının, nefesin kötü kokmasının önüne geçeceğini dile getiren halk sağlığı uzmanları, “Eğer ağızda herhangi bir enfeksiyon, vücutta nefesin kokmasına yol açabilecek herhangi bir sağlık sorunu yoksa, ağız kokusunu engellemek için gargara ve diş macunuyla yapılacak düzenli temizlik aksatılmamalıdır. Diş fırçalama işleminin yanında dil temizliğine de özen gösterilmelidir. Sarımsak, soğan ve baharattan kaçınılmalı ya da pişirilmek suretiyle tüketilmelidir. Çoğunlukla kötü sindirildikleri için süt ürünleri de bu probleme neden olabilir.” diye konuştu.
//AĞZIN OKSİJENLE TEMAS ETTİRİLMESİ, BAKTERİ OLUŞUMUNU ENGELLİYOR
Çok fazla çay ve kahve tüketiminin yanında, alkol ve sigaranın da, nefesin kötü kokmasına yol açabileceğini anlatan halk sağlığı uzmanları, ağızda tükürük salgısının hareketlendirilmesi ve bu yolla bakteri oluşumunun engellenmesi tavsiyesinde bulundular. Ağız içerisinin oksijenle sık temasının, bakteri oluşumuna engel olacağını aktaran uzmanlar, şekersiz sakız çiğnemenin, bu teması sağlamanın en ideal yolu olduğunu belirttiler. Ayrıca ağızdaki kuruluğu önlemek için de bolca su tüketilmesi önerisinde bulunan halk sağlığı uzmanları, ağız ve diş sağlığının korunması için de şu tavsiyelerde bulundular: “Dişlerde çürük oluşumu, başladıktan sonra aylar sürer. Bu nedenle yılda en az iki defa diş hekimine giderek sorunlar büyümeden erken tanı konularak tedavisi yapılmalıdır. Diş araları sert cisimlerle karıştırılmamalı ve diş iplikleri kullanılmalıdır. Diş eti hastalıklarının oluşmasının en büyük nedeni, diş karıştırılırken kürdan kullanılmasıdır. Çok soğuk ve çok sıcak yiyeceklerden, ısı farkından dolayı diş mineleri çatlayacağından uzak durulmalıdır. Diş çürümelerinin önlenmesi için dişler düzenli olarak yemeklerden sonra tekniğine uygun biçimde fırçalanmalıdır.”