ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. NASRULLAH HACIMÜFTÜOĞLU, ERZİNCAN’DA KONFERANS VERDİ.

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. NASRULLAH HACIMÜFTÜOĞLU, ERZİNCAN’DA KONFERANS VERDİ. “İnsan madde ile mananın sentezidir” Erzincan'ın Tercan İlçesi Mercan Beldesi Belediyesi'nce sosyal ve kültürel faaliyetler çerçevesinde düzenlenen "Sosyal Barış ve Din" konulu konferans halkın yoğun katılımıyla yapıldı. Mercan Lisesi salonunda düzenlenen ve Erzurum Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof .Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu'nun konuşmacı olarak katıldığı konferansı Mercan Belediye Başkanı Osman Şeker, Tercan Belediye Başkanı Adnan Korkmaz ve Çayırlı Belediye Başkanı Fevzi Kılıç'ın yanı sıra vatandaşlar da izledi. Mercan Belediye Başkanı Osman Şeker, belediye olarak ramazan ayının mana ve önemine uygun böylesi bir konferans düzenlemeyi uygun gördüklerini belirtti. Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu, insanın ruh ve bedenden meydana geldiğini ve bedenin madde, ruhun ise manevi olduğunu dolayısıyla insanın madde ile mananın sentezi olduğunu söyledi. Sosyal barışın oluşabilmesi için insanın önce kendisiyle barışık olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu, "Yani madde ile mana sentezinin mükemmel yapılması gerekir. Ruh ve madde çatışmasında güzellikleri ve iyilikleri temsil eden ruhun galip gelmesi ile ancak mükemmel insan oluşabilecektir. Böylece mükemmel aile, mükemmel çevre, mükemmel toplum ve akabinde mükemmel insana ulaşılabilecektir. İslam'ın hedefi insanı öldürmek değildir. İsminden de anlaşılacağı gibi tüm insanlığı barış ve huzur içinde yaşatarak, kardeşlik duygularını geliştirecektir. Sosyal barış ve din birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Din yaratan ile yaratılanın arasında münasebeti tanzim eden ilahi bir sistemdir. Allah'ü Teala birbirine zıt on parçayı bir araya toplayarak, yeni bir özellik sahibi bir birlik meydana getirerek buna da insan şekli vermiştir. İnsan bu özelliği ile yeryüzünün en şerefli varlığıdır. İnsan haricinde hiçbir mahluk bu şerefe malik değildir. Bu özelliği ile insan boşu boşuna yaratılmamış ve kendi başına bırakılmamıştır. Yaratılmışların en şereflisi olan insanın ruhu kendisinin hülasası, yani özetidir. Yine Allah'ü Teala'nın idrake sığmayan noksansız kudreti tefekkür edilince yaratılmışların en yücesi olan insanın mükemmelliği daha iyi anlaşılır" dedi.