ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Cumhur İttifakı MHP İftarında buluştu
Cumhur İttifakı MHP İftarında buluştu
Erzurum’da 2 ayda 48 şirket kuruldu
Erzurum’da 2 ayda 48 şirket kuruldu
Erzurum şirket sermayesinde 6. sırada
Erzurum şirket sermayesinde 6. sırada
‘646 terörist etkisiz hâle getirildi’
‘646 terörist etkisiz hâle getirildi’
'Türkiye ekonomisi en çok büyüyen ekonomi'
'Türkiye ekonomisi en çok büyüyen ekonomi'

M.Tevhit Gülseven

Yaşlılık Ne Kadar Zor!
24 Mart 2015 Salı

‘Yaşlılığı; oturup ölümü bekleme istasyonu gibi kabullenmemek gerekir.’

Hayatın zor olduğunu Tolstoy’un söylemesine bilmem ki gerek var mıydı? Tolstoy belki de birçok insanın hayat ve hayatın uzantısında herkese nasip olmayan yaşlılığı ve yaşlıları gördükten sonra “hayatın çok ciddiye alınması gerektiğini” söyledi.

Evet, hayat çok zor!

Hayat yaşlılar ve yaşlılara bakmayı görev edinmiş insanlar için çok daha zor!

Siz bakmayın bugün insanların kılıçlarının hem önü hem arkası keserken hayatı çok hafife aldıklarına! Bugün madenlerde veya (bilmiyorum ki daha ağır iş var mıdır?) daha ağır işlerde asgari ücrete çalışıp bir de eline para geçmeyenlerin hayatlarını düşünmeden her gün paralarını sayarak gün geçirenlerin de bir gün yaşlandıklarında hayatları eminim çok kolay olmayacak.

Çok parası olduğunu Nöroloji Servisi hemşiresinden öğrendiğim bir kuyumcunun oğlu hemşire hanımlara kartvizitini bırakarak “öldüğünde” aramalarını rica ettiğini duyduğumda dünyadan sıktım sıyrılmıştı. Beş aydır hiç aramamıştı; babasını.

İçimden “biriktirin ey dünya ehli, biriktirin” demiştim. O hastaya lazım olan ilacı sempatik kanallardan ve bir kısmını da firmamızdan temin etmiştik.

Elbette içimizdeki ses, “onun oğlu hayırsızmış, benimkiler öğle değil, yapmazlar” diyor ama işte akıl baştan gidince öyle olmuyor. Bizim bir satış müdürümüz annesini huzur evine koymuştu ve kendisine “alzheimer oldu annem, görmeğe dayanamıyorum” gibi bir mazeretle teselli bulmuştu. “Annen seni bilmiyorsa da sen annen olduğunu bilmiyor musun?” dediğimde cevap bulamamıştı.

Ama herkes aynı düşüncede ortak gözüküyor; biz bakarız! Tabii sonuç öyle olmuyor!

Yaşlıların bazen çocukluktan, gençlikten gelen alışkanlıkları bazen de yaşlılık psikolojisi ve ihtiyaçlarıyla ortaya çıkan alışkanlıkları; insanlar tarafından çok fazla algılanamıyor!

Ve sabır gösterebilmek zorlaşıyor.

Aslında Allah’ın emri olan ve her Cuma günü hutbelerde Türkçesiyle beraber okunan ayeti kelimede “Allah, ana babalarınıza ve yakınlarınıza bakmayı emrediyor” diye dinliyoruz. Ve herkes dindar ve dinin emirlerini birbirlerine de tavsiye etmelerine rağmen her nedense yaşlılara bakma işi işimize gelmediği için yerine getirilmiyor.

Ama birçok insan sosyal medyadan yaşlılarla ilgili altın öğütleri paylaşıyor, beğeniyor, olumlu yorumluyor; sonuç değişmiyor.

Bir ilimizin huzur evini ziyaret ettiğimde; yaşlılara bakarken duygulanmıştım ve gözlerim yaşarmıştı. Doktoru bana; “Burada öğle yaşlılar var ki; ölünce diğer yaşlılar ve personel seviniyor. Kötü huylarıyla arkasından hayır dua bile edeni görmedim” dedi. Ve hatta yazmak istemememe rağmen geçemeyeceğim; “Bir kısmı evlerinden genel ahlak yapıları bozuk olduğu için atılmışlardır” demişti.

Üzülmüştüm; yaşlılığa gençlikteki kötü ahlakı ve çok kötü dürtüleri taşımanın pes artık denebilecek boyuttaki cahillikle izah edilebileceğine şahit olmak çok acıydı.

Belki devlete sorumluluk yükleme alışkanlığımdandır bilemiyorum ama en küçük bir işte eğitimin hem yaşlılara hem yaşlı yakınları bakmakla hükümlü olanlarına verilmesinden yanayım.

Hayata tahammül edemeyen genç yaşlı birçok insanın maddeleri kötüye kullanmaları belki bu yüzdendir. Antidepresif ilaç kullanımındaki artışlar da belki bu yüzdendir.

Yaşlılıkta sosyal olanların, sosyal etkinliklere katılanların, hobisi olup hobilerini sürdürmeğe çalışanların yaşlılıkları daha kolay geçiyor. Okuma, düşünme, hatta yazma alışkanlığı edinip sürdürme yaşlılıkta oldukça büyük boyutlarda önem taşımaktadır!

İlçelerde ve bazı köylerimizde doksan yaşında veya daha yaşlı insanlarımızın köyüyle, tarlasıyla, hayvanıyla ilgilendiğini görüyorum; hem bünye hem akıl sağlığı üst seviyede ve daha önemlisi mutlu. Ne bunama ne alzheimer yanına bile yaklaşamıyor.

Yaşlılığı; oturup ölümü bekleme istasyonu gibi kabullenmemek gerekir. Hiçbir şey yapmadan oturmak, yaşlılığı yaşamak veya yaşlıya yaşatmağa çalışmak yaşlılığı psikolojik hastalıkların eşlik ettiği buhranlı senelere dönüştürmektedir.

Eğer insanlar asosyal, hayat ve ölüm konularında bilinçlenmemişse, hobileri yok veya bir tarafa atılmışsa yaşlılık hayatı çok daha zor bir dönem olmaktan kurtulamıyor.

Yaşlıya Saygı Haftası nasıl kutlanacak, yaşlılarda ne değişecek bilemiyorum; ama işin önemini biliyorum.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
M.Y. 24 Mart 2015 Salı  22:00

Bende seni çok iyi anlıyor,geçici hayatın ise bir imtahan olduğunu, hiç ama hiç unutmuyorum. Ne mutlu ana ve baba duası alanlara, hem geçici dünyada,hemde mutlak dünyada. Sevgi ve saygıyla.

Yorumu oyla      7      4  
Dr.Salih Kocaoğlu 24 Mart 2015 Salı  19:54

Sayın Gülseven,şairini hatırlayamadığım gibi şiiri de tamamını hatırlayamadım.insan oğlu dünyaya gelende diye başlayıp,doğumundan ölümüne kadar bir hekimin bile toparlayıp anlatamıyacağı fizyoloji ve fizyopatolojiyi anlatan anlamlı şiir geldi aklıma,yazınız çok net ve açık.SSK nın İstanbulda GERİATRİ HASTANESİ vardı, kendi mensup ve yakınlarına bakardı,şimdilerde kapandı zannımca ama bazı üniversitelerde ders olarak programlarında var olduğunu biliyorum ,klinik varmı bilmiyorum.Yurt dışında özel klinikler var.ÇOK ilgi ve ihtimam isteyen,kendisine zor olduğu kadar çevresi içinde zor,EĞİTİM isteyen bir hastalık,serüven... Saygılar.

Yorumu oyla      7      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Oyunun Müzakeresi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Ölülerin arkasından konuşmak ahmaklıktır!
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva