Paris’te yaşanan olayı kınamıyorum!
Dahası ilgilenmiyorum bile.
Bana ne…
Ölenlerin bir kısmı suçsuz olabilir…
İnsan olarak bunlar için üzülürüz.
Ancak…
Milyarlarca iman etmişi olan bir inanca her sayısında hakaret edenlerin masum tarafı yoktur…
Bunlar doluyu tarlaya çağıran tiplerdir…
İşleri güçleri İslam anlayışıyla uğraşmak!
Müslümanları aşağılamak.
Bunları da geçtik, İslam Peygamberiyle alay ediyor bu ahlaksızlar.
Hemen birileri şunu söyleyebilirler ki, “bunun karşılığı öldürmek mi?”
Benim gibi taklit ehli olanlar kalben buğzu seçiyorlar…
Ama…
İşi o noktaya götürecek milyonlarcası var…
Öyle ise…
Adam gibi yayın yapmak yerine kışkırtmak ne anlama geliyor?
***
İşin bir de başka yönü var…
Irak’ta, Suriye, Afganistan, Pakistan, Libya, Lübnan’da örtalık kan gölüne döndürülürken sesi çıkmayanlar ne hakla bu olayı kınıyorlar?
Oralarda katledilen kundaktaki bebeler onlar için değer ifade etmiyorlar…
Kadınların namusu, erkeklerin haysiyeti kıymet taşımıyor…
Öyle ise…
Karşı tarafın yönelmesine ben niye kızacakmışım…
Öyle yapanları da anlamıyorum.
Bu tavırlarıyla üzerlerine musibet çekiyorlar da haberleri yok!
Yanlış anlaşılmasın tehdit etmiyorum.
Bu yaklaşım dünyanın işleyiş kuralları gereği bela doğurup üzerlerine yağıyor!
O yüzden…
İyi düşünmek ve ona göre tepki vermek lazım!
En azından yorumdan uzak durmak gerekiyor.
***
Ekonomik cenderenin göçü tetiklemesi nasıl metropol insanlarını rahatsız edecek noktaya gidiyorsa…
Libya’da, Doğu Türkistan’da, Kerkük’te Musul’da yakılan zulüm ateşi de doğal olarak Paris’i Londra’yı huzursuz edecektir…
Eden bulur hükmü herkes için geçerlidir…
Yezid’in saçtığı iblisi tohumlar Kerbela’yı ilanihaye yakıp kavuracak…
Türk milletine ihanet eden Ortadoğu coğrafyası hep huzurdan yoksun kalacak…
Ve tabi…
Sebep sonuç ilişkisiyle onları huzursuz edenler de iflah olmayacak!
O halde…
Akışı seyretmek lazım…
Yorum yapmadan!
İbret nazarıyla bakarak.