ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Erzurumspor – Gençlerbirliği maçını Aksu yönetecek
Erzurumspor – Gençlerbirliği maçını Aksu yönetecek
Vanlı annelerin evlat nöbeti 78’inci haftasında
Vanlı annelerin evlat nöbeti 78’inci haftasında
TBF Mali Genel Kurulunu tamamladı
TBF Mali Genel Kurulunu tamamladı
Büyükşehir 17. Araç Filosunu kurdu
Büyükşehir 17. Araç Filosunu kurdu
Trendyol 1. Lig'de 32. haftanın programı açıklandı
Trendyol 1. Lig'de 32. haftanın programı açıklandı

Mustafa Damlarkaya

Türkiye, Güneydoğu’da, Haçlılarla Savaşmaktadır
1 Şubat 2016 Pazartesi

Türkiye, Güneydoğu’da sadece pkk ile değil, birkaç ülke ile savaşmaktadır. Türkiye ; Rusya, İran, bazı Avrupa ülkeleri, ABD, İsrail, Çin, Suriye, Irak gibi çok uluslu bir işgal girişimiyle mücadele etmektedir. Bu çok uluslu güç, diğer taraftan da sınırımızın öbür tarafında karşımıza dikilmiş ve ülkemizi tehdit etmektedir.

   Cennet-mekan Âkif’in dediği gibi : Kimi hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...  / Hani, tâ'ûna da zuldür bu rezil istilâ!

  “Türkiye'ye karşı savaşın” çağrısı yapıyorlar. Kimler ? pkk, pyd,ypj.pkk'nın içerisinde, Hristiyanların oranında dikkat çekici bir artış yaşanıyor. İleride Kürtlerin azınlıkta kalacağı bile iddia ediliyor.

  Aynen Çanakale’de olduğu gibi koşup geliyorlar.İçlerinde kimler yok ki: Türkiye'nin, Kandil'e attığı bombalar sonucu ölen, Alman ajan Kevin Joachim'in, pkk üyelerine Suriye ve Kuzey Irak'taki kamplarda eğitim vermek için bölgeye gelen lejyonerler, yalnız terör hocalığıyla kalmıyor; silahıyla araziye de iniyorlar. ABD'li Samantha Jay bunlardan biri. Bir pkk klasiği olarak onun da bir kod ismi var: (Heval Viyan). Viyan'a arazide eşlik eden eski İngiliz askeri. Erik Scurfield (kod adı Kemal) ise öldürüldü.

   Para karşılığı, pkk saflarında savaşan, çoğu Avrupa ülkelerinden gelen ve operasyonlarda öldürülen, 300 kadar kiralık katiller de var.      

   Venezuela'dan gelip pkk'ya katılarak (Welat) kod adını alan bir militan, bütün kesimleri Rojava için mücadeleye çağırıyor. (Argeş) kod adlı İspanyol ise “Kürtleri tanımıyordum, ancak Kobani direnişinde uyandım” diyor.

   Amerikalı Dilşad Cudi kod adlı 'eğitimci' ise ülkesinde pkk-ypg'ye yardım için kampanyalar düzenliyor. (Hevi Piling) kod adını alan Kanadalı manken Tiger Sun, Suriye’deki, dünyanın en kanlı ve en silahlı kadın örgütü ypj'de boy gösteriyor. Elinde silahla kameralara poz veren İsrail vatandaşı, MOSSAD ajanı olduğu iddia edilen Gillian Rosenberg. Rus, Sırp, Alman, Snepper denilen keskin nişancılar. Daha kimler yok ki. Yüzlercesi, binlercesi, tam bir Haçlı Seferi. Hepsi de bizim topraklarımızdalar. 

  Gelin, gelin, alayınız gelsin.Çanakkale’de size dünyayı dar eden o şanlı ecdadın torunları, şimdi de Güneydoğu’yu sizlere mezar edecektir.Ne ABD, ne Almanya ne Fransa ne İngiltere ne Rusya ne Çin, Müslümanlara dost değildir. Küfür tek millettir.

  Herhalde Türkiye, bu kadar sıcak bir çatışmaya hiç yakın olmamış, böyle çepeçevre kuşatılmamış, belki mütareke yıllarında dahi hem içerideki vatan hainlerinin hem de dış güçlerin böyle insafsız saldırısı ile hiç tehdit edilmemiş, aynı zamanda birkaç ülkenin hedef tahtasında oturmamış, yine aynı zamanda, içerideki hainler, dış güçler tarafından bu kadar harekete geçirilmemiştir.

   Bölgeselleşen bu savaşta, özellikle İran ve Rusya gerek Müslüman ülkeleri gerekse Türkiye’yi hiç böylesine tehdit etmemişler, birkaç ay gibi kısa bir zamanda, Türkiye ile bir açık savaş pozisyonuna girmemişler ve bir yayılma hırsıyla, hiç böyle saldırganlaşmamışlar, terör örgütleri üzerinden bu coğrafyaya hiç böyle müdahil olmamışlardı.

   Hele İran, İslam dünyası karşısında, imajının tahrip olmaması için, bütün gizli operasyonlarını, perde arkasından Rusya ile yapmaya çok dikkat göstermektedir. Bunu yaparken ne yazık ki gerek Irak’ta gerekse Suriye’de, Müslüman kanı dökerek zulüm yapmaktan zerre kadar çekinmemektedir.

   Halbuki Müslüman, Müslüman’ın kanını dökemez, Müslümanlara zulmede mez hele hele dünya çıkarı için, zalim Rusya, zalim ABD, zalim Esed ve zalim İsrail İle birlikte hareket edemez, onlar gibi olamaz. Eğer olursa bu zulmünün karşılığını fazlasıyla görür. Zaten İran, şu anda Avrupa’nın ‘Truva Atı’ durumundadır. Ey İran !..Herhalde bu ayet-i kerime,sizi çok güzel özetliyor. “Ey iman edenler! Küfrü imana tercih ediyorlarsa  babalarınızı ve kardeşlerinizi dost edinmeyin.Sizden kim onları dost edinirse, işte onlar zâlimlerdir. (Tevbe- 23)”.

  Suriye’de, İran ve Rusya, kesinlikle ışid ile veya muhalif gruplarla değil, Türkiye ile adı konulmamış bir şekilde, açıkça savaşmaktadırlar. Bir taraftan pkk, diğer taraftan pyd üzerinden, Cizre’de,Silop’de, Nusaybin’de ve diğer ilçelerde ve Suriye’nin kuzeyinde, yine Türkiye ile adice  savaşmaktadırlar.

  Eğer bugün, Suriye’de pyd, Türkiye karşıtı bir cephe oluşturmuşsa bunun arkasında İran ve Rusya vardır.Bunların da arkasında hem ABD hem de bazı Avrupa ülkeleri vardır, bu ülkeler de bunu tam bir iki yüzlülükle desteklemekte dirler.

   Hani ışid Suriye’de, Esed’e karşı oluşmuş idi. Hani Esed’le savaşmak için ortaya çıkmıştı. Hani pyd de Esed’e karşı oluşmuş muhalif bir gruptu ne oldu? Bunlar şu ana kadar tamamen Esed’in yanında yar aldılar..Gerek ABD gerek AB gerekse Rusya, Suriye’de, Esed’e muhalif olan ışid ve pyd’ye karşı savaşmak için gelmediler mi ? Neden bunlara değil de günahsız Türkmenlere ve masum insanlara bomba yağdırıp bir soykırım bir katliam yapmaktadırlar?

   Aslında bu savaşın  terörle bir alakası yoktur.Terör bir araçtır. Ama bize terör olarak yutturulmaktadır.Terör adı altında, ülkemize yönelmiş açık bir savaş ve saldırı söz konusudur. Ne yazık ki otuz yılda bitiremediğimiz bu terörden dolayı, çok ciddi bir tehdit ve belki de dayatılacak bir harita ile karşı karşıya gelebiliriz. Durum çok vahimdir, derhal bunu çözmeliyiz, yoksa  vakit çok geç olmuş olabilir.

  Ne gariptir ki gerek Avrupalı sözde müttefiklerimiz gerekse ABD, Rusya ve İran, bize hem daeş’le mücadele edin, ortak mücadele edelim diyorlar, diğer taraftan da tam bir riyakârlıkla hemen hepsi daeş’le ortak hareket ediyorlar.

  ABD, pyd’ye havadan, 50 ton silahı, daeş’le mücadele için atıyor, ama pyd kesinlikle daeş’le mücadele etmiyor, bunu iyi biliyorlar, gel gör ki bu silahlar,  Kobani’den, Nusaybin’e açılan bir tünelden, pkk’ya servis ediliyor.

  Uzmanlar, Rusya ve müttefiklerimizin, pkk’nın, Kuzey Suriye’deki kolu olan ve sayıları 47 bini bulan pyd’ye, silah, eğitim ve teçhizat yağdırıyorlar.

   Bütün bu olanlar ile Türkiye’yi çevreleyip içeriden boğmak suretiyle ve Sünni Ortadoğu İslam ülkeleri ile ilişkilerini keserek durdurmaya çalışıyorlar. Bu da gösteriyor ki çok açık bir tehdit, uyarı ve hesaplaşma ile karşı karşıyayız.

   Bir taraftan kadim müttefiğimiz ABD, pyd’yi kolluyor, diğer taraftan Rusya, İran, bazı Avrupa ülkeleri ve Esed, pyd ve ışid’le ortak olarak hem gizli hem de açık bir oyun tezgahlıyorlar. İşte karşımızda çok hain bir koalisyon var.

  Diğer taraftan Rusya, ışid’le savaşmak için bu bölgeye geldiğini açıklıyor, fakat gizli gizli pyd ve ışid’le ortak hareket ediyor. ABD de sözde ışid’le savaşıyormuş gibi görünüyor ama ışid ve pyd ortaklığına da hiç ses çıkarmıyor ve bilerek görmezden geliyor, hatta bunlara alan dahi açıyor.

  Eğer ışid hedefse pyd de hedef olmalıdır. Işid düşmansa pyd’de de düşman olmalıdır. Riyakârlıklarından bunu yapmayıp pkk terör örgütüdür diyorlar. Evet pkk eli kanlı bir terör örgütüdür. Bunlara demek lazımdır ki pyd ve ışid de birer eli kanlı terör örgütüdürler, neden bunu söylemiyorsunuz ?

  Suriye’nin karıştırılmasından hemen sonra, adı bugüne kadar hiç duyulmamış pyd’nin, aniden, bu ülkede taraflar arasında isminin geçmesi göstermektedir ki bu bölgeyi şekillendirmek isteyen başta ABD olmak üzere,  diğerlerinin de gerekli adımları önceden atarak bir çatışma halinde, bu örgütleri sahaya sürmek için beklettikleri ve ihtiyaç halinde de bugün olduğu gibi, bunları sahaya sürerek emellerine kavuştukları görülmektedir.

  Zaten ABD, yıllardan beri Türkiye’yi hep sömürmüştür ve sömürmeye de devam etmektedir.

  Yıllardan beri ABD’ye giden Türkiye Başbakanları ve Bakanları, kabul salonundaki konuşmalarında, Ortadoğu haritasındaki, Türkiye’nin güneyi

nin de büyük bir kısmını içerisine alan, sözde o Büyük Kürdistan’ı gösteren o kompozisyona neden hiç itiraz etmediler,neden bunu görmezden geldiler, neden bunu hiç dile getirmediler?

  Gerek Irak’ın işgali gerek Suriye’ye müdahale gerekse Türkiye’deki pkk terörü ve ardından gelen çözüm süreci, ABD’nin yüzyıllık projeleridir. Bu projeler, zamanı gelince yavaş yavaş hayata geçirilmektedir.

  Bunlar nasıl bir proje idiyse çözüm süreci de bir ABD projesidir. Bu proje, sözde barışa zemin hazırlamaktan ziyade, bugün olduğu pkk terörünün azgınlaşmasına sebep olmuştur. Ne yazık ki bu sürecin, uluslararası boyutu pek dikkate alınmamıştır ki süreç sona ererken şehirler ve ilçeler silah deposu haline getirilmiştir.

   Hiçbir yer güvenli değil. Bunlarda bir tek tank yok. Yakında tankları, uçakları,helikopterleri de olacak herhalde.Docka, havan, ağır makineli tüfek, roketatar her şey var. Cizre’de, Sur’da, Silopi’de, Nusaybin’de yaşananları herkes merak ediyor. Orada neredeyse sadece yargı, Emniyet mensupları, kaymakam kalmış.

  Güçlerini ikiye katladılar. Bunların var olmadıkları yer yok. Belki adliyede bile varlar. Ucu açık bir operasyon. Bunlar üç yıldır yığınak yapmışlar, kolay kolay vazgeçeceğe de benzemiyorlar. Ne acıdır ki bunlar bu yığınağı yaparken hükümetimiz de bunları, eli-kolu bağlı seyretti.

  Bunun neticesinde de terör örgütleri, ağır silahlarla güvenlik güçlerimize saldırarak her gün, üst düzey olmak üzere, birçok değerli, yetişmiş, nadide personelimizi şehit etmektedirler.

 Bugün bu coğrafyada birlikte hedefe yürüyen AB, ABD ve Rusya’nın farklı medeniyetler olmadığı görülmektedir. O zaman bu birlikteliğin de birlikte hareket etmelerinin yadırganacak bir tarafı olmaması gerekir. Çünkü, aslında bunlar bir sömürgeci ve materyalist medeniyetin temsilcileridir. Dün ABD Afganistan ve Irak’ı işgal ediyordu, bugün de anlaşmaları sonucunda, Rusya, Ukrayna, Gürcistan ve Suriye’yi işgal etmektedir. Libya’nın karmaşaya sürüklenmesinden sonra, ABD ve Rusya’nın ortak operasyon yapması bu iki sömürgeci gücün işbirliğinden başka bir şey değildir.

  Bugün güvenlik gerekçesiyle, Esed’in yanında yer alan Rusya, güvenlik anlaşması yaptığı Libya’ya neden yardım etmedi ?

  Bugün Suriye perişan bir durumdadır. Yüzbinlerce insan, çoluk- çocuk, genç-yaşlı, kadın- erkek hayatlarını kaybetmekte, ama bunların bu olay hiç umurlarında olmamaktadır. Çünkü nihai hedeflerinin, Suriye üzerinden Türkiye’yi vurmak olduğunu söylemek herhalde yanlış olmaz, bu bir senaryo da  hiç değildir.

  Barzani’nin ABD ziyareti sırasında, ABD’li yetkililerin kendisine “ bağımsızlığa çok yakın olduklarını “söylemelerini doğru okuyarak adım adım, Büyük Kürdistan projesinin hayata geçirilmesini artık görmek gerektiğinin bilinmesi lazımdır. Üstelik de 40 yıldır, bu terör örgütüne destek veriyorlarsa bu bir tesadüf olmasa gerektir. Yöneticilerimizin de bu konuyu sık sık dillendirmelerinden ziyade, gerekli tedbirleri almaları, artık kaçınılmaz olmuştur.

   Bu iki yüzlü ve çok uluslu ittifakın ülkemizin içine dolaylı yoldan müdahale ederek ülkemizi hem içten vurma hem de hareketsiz bir duruma getirme planları değil midir ki bugün Güneydoğu’da terörle mücadele adı altında operasyonlar yürüterek bu hainlerin bölgesel coğrafya projelerine müdahalelerini engellemeye çalışmaktayız.

  Bu şer ittifak yüzünden, ülkemize bir dış müdahale söz konusudur. Biz bununla uğraşıyoruz. Herhalde ilk defa olarak bazı yerleşim yerlerimiz, terör uydurması adı ile saldırı altında girmiş durumdadır. Biz bu yerleri yeniden denetim altına alarak işgalden de kurtarmaya çalışıyoruz. Bu şer güçler de boş durmayarak ülkemizi içeriden işgale devam ediyorlar, pkk saldırılarına silah temin ediyorlar, taktik veriyorlar, yol- yöntem öğretiyorlar.

  Korkunç bir işbirliği ağı kurmuşlar. Türkiye’yi korkunç bir tuzağa doğru sürüklüyorlar. Öyle görünüyor ki tutmayan Gezi,17-25 Aralık darbe planlarından sonra, MİT tırları üzerinden hesaplar yürüterek birilerini suçlu göstermek istiyorlar. Gayeleri,Türkiye’yi teröre arkan çıkan ülke olarak göstermek bu şekilde ülkemizi uluslararası konumda yalnız bırakarak belki de Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız için dosyalar hazırlığı yapmak için çalışıyorlardır, kim bilir ? !..

   Güneyden sınırlarımıza belki de hiç açılmayacak kalın duvarlar örüyorlar. Hedef Türkiye’nin, Ortadoğu ile ilişkisini keserek bizi Anadolu’ya hapsetmek bizi devreden çıkardıktan sonra da bu coğrafyada istedikleri gibi at oynatmak tır.

  Bu konuda en aktif rolü, hiç şüphesiz ki tarih boyunca, bize hiç dost ve müttefik olmayan İran oynuyor. Bir takım stratejik adımlar atarak özellikle uçak düşürülmesinden sonra, Rusya’yı,Türkiye’nin karşısına dikti. Zaten bahaneye bakan Putin, İran’ın bir öncü gücü gibi hareket edip Türkiye’nin yararına olan yerleri ve her şeyleri vuruyor. Bundan dolayıdır ki artık uçaklarımızın burnunu, Suriye’ye bile sokamıyoruz. Şu anda hapsolmuş durumdayız.

   Bu çok uluslu güç, hedeflerini yavaş yavaş gerçekleştiriyor. Türkmen Dağını düşürmek hedefti, bunu yaptılar. Şimdi Azez ve Cerablus hattı da tehlikeye girdi. İran ve Rusya şimdi buraya yığınak yapmaktadırlar. pyd ile de ortak bir cephe oluşturuyorlar. Bütün bunları ışid’e karşı mı yapıyorlar ? Hayır, hayır !.. Türkiye’ye karşı yapıyorlar.

   Eğer, yarın bu bölgeyi tehlikeli görüp müdahale etmek istersek ne yazık ki karşımızda, ışid ve pyd’yi değil, bahsettiğimiz bu çok uluslu gücü bulacağız. Bunların böyle yapmalarının tek gayesi var, Türkiye’yi bu bölgeden kovup çıkarmaya çalışıyorlar. Yarın oluşturacakları haritayı da istedikleri gibi çizebilecekler.

  Şu anda bu çok uluslu güç hem ülkemizin birçok yerinde hem de Akdeniz’de konuşlanmış durumdalar. Acaba neyi bekliyorlar ? Işid’le veya pyd ile mücadele etmek için mi ? Hayır, hayır !..Böyle bir niyetleri yok.

  Allah korusun, bahar aylarında eğer pkk, toplu bir isyana kalkışırsa ki bu olağan gibi görünüyor, işte o zaman, bu çok uluslu güç, bizim silah kullanma mıza izin vermeyecek böylece hem pkk hedefine ulaşmış olacak hem de çok arzuladıkları o Büyük Kürdistan için, çok büyük bir adım atılmış olacaktır.

  Şu anda bir vekalet savaşı sürüyor. Bunun arkasında da maalesef Türkiye’nin kadim müttefikleri, İran ve Rusya var. Bu yeni savaş türünün de ne yazık ki ülkemizde yeterince anlaşılabildiği inancında değilim.

  Bu savaş türü, bahar aylarında, öyle görünüyor ki giderek ve artarak yaygınlaşacak ve Türkiye’ye yönelmiş açık bir savaş ve saldırı olarak görülecektir. Herhalde birkaç ay sonra bunu yavaş yavaş böyle görmeye başlayacağız gibi.

  Ülkemiz bundan önce hiç olmadığı gibi hem yeni hem acı, özellikle Büyükşehirlerimizde, terör saldırılarıyla irkilmeye ve yüzleşmeye başladı. Şanlıurfa-Suruç, Diyarbakır, Ankara Garı ve Sultanahmet ‘te. Hep masum sivilleri ve misafirimiz olan masum turistleri hedef alan bu saldırıların amacı, Türkiye’nin canını yakmak ve acıtmaktır.

  Terörü yapan bu örgüt veya örgütler hep Türkiye’ye saldırıyorlar. Ülkemizi hedef alıyorlar. İnsanlarımızı öldürüyorlar, dedik ya vekaleten yürüttükleri bu savaşta, onlar adına ülkemize bedel ödetmeye çalışıyorlar.

  Tetiği veya pimi, kimin çektiği pek önemli değil. Tetiği çeken değil de çektirenin kim olduğu önemlidir bizim için. Bu olaylarda, bu örgütleri kimlerin kurduğu, bunlara o intihar malzemelerini kimlerin hazırladığı, bunları kimlerin silahlandırdığı ve bunları bizim topraklarımıza, kimlerin bela ettiği çok önemlidir.

   Bunlar da herhalde tartışmasız olarak müttefiklerimiz,kuzeydeki, doğudaki komşularımız,Atlantik ötesi güç, ne acıdır ki İstanbul’daki iş merkezlerini adeta terör karargâhlarına çeviren, imza bildirileri ile satılmış aydın müsveddeleri gibi, vatan haini iç işgalciler. Bu ihaleleri bunlar dağıtıyorlar !..  İhaleyi kime veriyorlarsa ihale kime düşüyorsa saldırıyı o yapıyor. Hepsinin de ortak bir hedefleri var. O da Türkiye.

  Peki bu olaylar İran’da,Rusya’da, Almanya’da, İngiltere’de, Çin’de, ABD’de de neden olmuyor da bu ihale hep her zaman, Türkiye’ye kalıyor ?

  Gayeleri belli. Bu bölgede güçlü, sözü geçerli, lider bir Türkiye istemiyorlar. Sınırları içerisine hapsolmuş. Etliye, sütlüye karışmayan, üniter yapı içerisinde, bu efendilerinin verdiği ödevleri harfiyen yerine getiren ve itiraz etmeyen, üretmeyen, kendi silahını kendisi yapmayan, din kardeşi ülkelerle ilgilenmeyen, onların dertlerini kendisine dert edinmeyen, başı önüne eğik, aciz, güçsüz, bir Türkiye istiyorlar.Böylece,Türkiye’ye akılları sıra ayar çekmeye, Türkiye’yi diz çöktürmeye çalışıyorlar. Mesela bazı uluslararası spor müsabakalarını, terör bahanesiyle Türkiye’den aldılar bile. Belki ileride bazı yaptırımları da uygulayabilirler.

   Türkiye hem güneyindeki il ve ilçelerde, bu güçlerce sürdürülen işgali sona erdirmek hem de terörü bitirmek için, amansız bir mücadele vermektedir.Bu

mücadele,Türkiye’nin dünya konjönktüründe, var olma devlet olma ve egemen olma mücadelesidir. Birileri bu coğrafyada, bize dayatılan haritaları yeniden şekillendirirken bunlara karşı, anlamlı ve kararlı bir cevap niteliğinde dir.

  Ama bunu başaramayacaklar ve çok büyük bir hayal kırıklığı yaşayacaklar.

  Ey bu vatanı seven, vatansever kardeşlerim !.. Kahraman Askerimizin ve Polislerimizin muzaffer olmaları için dua edelim. İnşâAllah zafer yakındır.       

  “Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden her kim onları dost edinirse, o onlardandır.(Mâide- 51)”.

   Herhalde, bu mübarek ayet-i kerime bizim için kâfidir. Bundan mesajı alıp

gerekli dersi çıkarmalıyız.

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 3 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
mustafa 12 Şubat 2016 Cuma  11:25

Rusya'nın vahşeti karşısında Ukryna,Gürcistan,Suriye ve Türkiye halkları birleşmelidir..Bütün zulümler bölge halklarına yapılıyor.. Dünya halkları, Vahşi Rusya'ya karşı birleşiniz..

Yorumu oyla      6      4  
erzurumlu 11 Şubat 2016 Perşembe  10:51

Sayın yazar, çok güzel ve yerinde tespitler yapmışsınız. Çok teşekkür ediyoruz.Herkesin okuması gerekli olan bir yazı.Gerçekten şu anda ülkemiz dışarıdan kuşatılmış durumdadır. Bu durmdan herhalde en kısa zamanda kurtuluruz. Yoksa sizin de dediğiniz gibi sonu büyük bir felaketle sonuçlanabilir.Allah ülkemizi her türlü felakatten korusun.Milletçe çok duyarlı olmalı ülkemize hükümetin yanında olup sahip çıkmalıyız.Yoksa iş işten geçtikten sonra ne önemi kalır ki.Bu güzel ve anlamlı yazılarınıza devam ediniz sayın yazar.Milletimizin bu günlerde bunlara çok ihtiyacı var.Sağ olun var olun.

Yorumu oyla      6      4  
mükremin sarıgül 5 Şubat 2016 Cuma  10:07

bizim yanlız bir ve tek allahımız var. biz onları malazgirtte varna da kosova da ensonda çanakkale de yerle bir ettik. rabbim dilemedikten sonra eellerin de hangi silahlar olursa olsun bizlere bir şey yapamazlar... dün ecda dımız onları karşıladı bugün de evvel allah bizler onları karşılarız .birkeferenin çizmeleri ile bu toprakları çiğnediğini görmektense şehit oluncaya kadar çarpışmayı tercih ederiz. aallah cc zalimler topluluğunu başarıya ulaştırmaz. bundan kimsenin şüphesi olmasın.

Yorumu oyla      6      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva