Kâbe Mescidi; 651 yılında İslam ordularının Erzurum’u fethinde, İslam orduları komutanı, Habib bin Mesleme, Saint İstefan kilisesini görür (Bu günkü Güneş İlk Öğretim Okulunun bulunduğu yer.) bu kilisenin karşısına ve bu kiliseye nispet olarak Kâbe’nin ölçülerinde (11x11x10 m ) bir Mescit inşa ettirir. İnşa ettirdiği bu Mescidin adına Kâbe Mescidi denildiği anlatılmaktadır. Bu Mescit Erzurum’u teslim alan Müslümanlar tarafından Anadolu’da yapılan ilk İslam mabedidir.
Bizanslıların buraları geri alışlarında Kâbe Mescidi Hıristiyanlar tarafından yıkılmış, sadece doğu kapısının altındaki temel kalmıştır. 1581 tarihinde Abdullah Ağa vakfı tarafından bu günkü şekliyle yeniden yapılmıştır. Âşık Çelebi 1581 yılında Erzurum’da görevli olarak kalmış. Menazir’ülAvalim isimli eserinde “Erzurum çevresi vilayetlerinde bile benzeri olmayan, çok büyük bir kilise olduğu, bu kilisenin kubbesinin Peygamberimiz Hz. Muhammed’in 571 yılında doğduğu gece yıkıldığını ve bir daha onarılamadığını, Müslümanların bu kilisenin karşısına eni, boyu ve yüksekliği Kâbe’nin aynı ölçülerinde bir Mescit yaparak adına “Kâbe Mescidi” dediklerini yazmıştır.(1)
“İ.Hakkı KONYALI Abideleri ve Kitabeleri ile Erzurum Tarihi adlı eseri, sayfa 86 da ”Padişahın hasları arasında bulunan harap Karakilise, Kâbe Mescidinin karşısında ki büyük kubbeli içindeki bir odada yılan ve akrep zehirlenmelerine şifalı bir toprağın çıktığı söylenen meşhur tarihi kilisedir ki sonra yıkılarak bir kısım enkazıyla Ulucami yenilenmiştir.” Diye aynı kiliseden bahsetmiştir. Bu veriler biraz olsun şehrimizdeki Kâbe Mescidinin tarihi seyrini açıklamaktadır.
Kaynakça: (1) : H.YURTAŞ, H. ÖZKAN, Z.KÖŞKLÜ, D. OKUYUCU, G. EYİK, M. KIHDIĞILI; Yolların, suların ve sanatın buluştuğu şehir Erzurum. S.98