İbrahim AYDEMİR
ORADA BİR KÖY VAR UZAKTA...
Doğu Anadolu Bölgesini bilmeyenimiz çoktur. Çoğumuz coğrafya dersi bilgisiyle tanırız bu bölgeyi.
Uzaktan bakınca bir başka, içinde olunca daha bir başkadır Doğu Anadolu...
Tanımak için orayı yaşamak gerek.
Bilmek için, oranın havasını teneffüs etmek lazım.
Hepimize ilkokul sıralarındayken öğretilen, "orda bir köy var uzakta, o köy bizim köyümüzdür, gitmesek de kalmasak da o köy bizim köyümüzdür" şakısının felsefesiyle yaklaşılmıştır bu bölgeye hep.
Siyasetçiler için hazır oy, ticaretçiler için de sadecce hammadde alınan bir yerleşim alanıdır.
Bilmeyenlere görmeyenlere ve öğrenmeyenlere göre, yerleşim hep yükseklerde yoğunlaşmıştır, bu yüzden iklimi soğuktur; bozkırlarla kaplıdır.
Oysa bilinenlerden bir başkadır bu bölge.
Coğrafyası da insanı da güzel, tarihi de yüksektir.
Ne ki bütün bunları göstermek için pek fırsatı olmamış; olmuşsa da, başka yörelerin uğruna heder edilmiştir değerleri.
Bu sebeple olsa gerek, yokluk, sıkıntı, meşaggat ve eziyet otağ kurmuştur yıllardır.
İşsizlik kaderdir.
Sahipsizlik alın yazısıdır.
Arkasızdır, hamisizdir, Doğu Anadolu.
Çalışan bir kişi en az dokuz boğazı doyurur.
Aç gezer ama dik gezer bu yöre insanı.
Ağlamayı sızlanmayı, şikayet etmeyi edepsizlik bellemiştir törelerince.
Yokluğa hamd, karın tokluğuna ise şükür esastır buralarda.
Fedakarlık, haysiyet hisleriyle doludur yöre halkı.
Aç açı doyurmanın hesabını yapar, çıplak çıplağı giydirmenin.
Rızkın Allah'tan olduğunu bellemiştir ötelerden beri; o yüzden kapısı ardına kadar açıktır misafire, fakire.
Evini yıkar yüzünü ağartır, Doğu Anadolulu.Para araçtır buralarda.
İnsanlar çok kazanmak için değil, muhannete muhtaç olmamak için çalışır.
Başkalarına yük olmamanın derdiyle dertlenir.
El kapısını ar kapısı bilir de; kimseden birşey beklemek yerine, başkalarına çare olmanın endişesini duyar Doğu Anadolulu.
Karakeçeli, Akkeçelilerdir yöre halkı.
Kıpçak, İskit, Dağıstan, Oğuz boyludur çoğunluğu.
"Orda bir köy var uzakta" diyenlerse başkaca bilirler yöreyi.
Konaklarını, dergahlarını türbe ve mezarlarıyla aynı yere koyan insanlardır, bu bölge sakinleri.
Zira, hayat ile ölüm arasında tezat görmezler.
Ne şekilde olursa olsun yaşamak, uzun yaşamak yerine, onlar, uğruna ölünecek değerler için yaşamayı isterler.
"Orda bir köy var uzakta" türküsü Türktür, Türk'ü söyler türküleri.
Ne ki, çoğusu bilmez.
Devlet babadır.
Devlet ocaktır onlar için.
Onun gece bekçisi durumuna düşürülmesini anlamazlar o yüzden.
Devlete ve millete zeval gelmemesi içindir duaları; bu yüzden anlamazlar hortumcuları, kendi sorunlarına aymazlık gösterenleri, devlet malını deniz bilenleri.
Devlet ne verirse baştacıdır onlar için.
Devlet ne derse düsturdur onlara.
Bu yüzden mutidir yre halkı, devlete bağlılık iman, devlete sadakati göstermekse ibadet halindedir buralarda.
Asiyi anlamaz Doğu Anadolulu.
Başkaldıranı lanetler, başkaldırtanı Tamu'ya havale eder.
O sebeple olsa gerektir ki, vatan bir bütündür asla parçalanamaz kararı, bu bölgenin bağrından yükselmiştir bütün cihana.
Kurtuluş mucizemiz, bu yüzdendir ki, buradan başlatılmıştır.
Yürekleri, Kerkük, karabağ için atanlar meskundur buralarda.
Yokluk, sıkıntı, meşaggat kaderleri olsa da.
Hep ilgisizlik reva görülse de.
Erzurum sokaklarında rastladığım nur yüzlü bir ihtiyar, özelleştirme sebebiyle kamu kuruluşlarının kapatıldığını duyunca, "oğul" demişti, "buradan devlet başka bir yere mi gidiyor?"
Yok demiştim, sevinmişti garibim.
Hükümet tarafından uygulamaya sokulacak olan Doğu ve Güneydoğu Anadolu eylem planının okuyunca husule gelen çağrışımları aktarmak istedim sizlere.
Orda bir köy var uzakta diyenler, artık köyü görmeye başladılar mı dersiniz?
Unutulmasın ki, o köy bizim köyümüzdür.
Ama, gitmemekle ve görmemekle olmaz ki...
İBRAHİM AYDEMİR/ 28/04/2001