Havasından mıdır, suyundan mıdır, yoksa Dünyanın en yüksekte kurulmuş 9’uncu şehri olmasından mıdır? Bilinmez de..
Erzurumlu hayata romantik bakar..
Erzurumlu hayata kötümser bakar..
Erzurumlu hayata duygusal yaklaşır..
Dadaş gözü ne hikmetse bardağın hep boş tarafına yoğunlaşır da, dolu tarafını görmez kesilir…
Bu şehirdeki olaylara, ekonomiden, ticarete, sanattan eğitime, turizmden spora kadar tüm olgulara bakın..
Göreceğiniz budur..
Olumsuzluk…
Kırılganlık ve kırgınlık..
Kendinin farkında olmayan bir başka şehir, kendi değerlerine sırt dönen bir şehirli daha yoktur..
Eleştirmeyi severiz..
Tenkite bayılırız..
Horlamayı meşrep sayarız.
Maalesef böyleyiz..
Erzurum Yüksek Eğitimde iki üniversitesi olan sayılı şehirler arasına girdi..Sevinenlerimizin sesi çıkmadı da, aylarca bu ikinci Üniversitenin kampus sorununu konuştuk..
Atatürk üniversitesiyle Erzurum Teknik üniversitesi arasında niza çıkarmaya çalışanları dinledik.
Başbakan Erdoğan bir şehrin tarihinde belki hiç yakalayamayacağı bir şansı bize sundu..
Dünya üniversitelerarası Kış oyunlarına ev sahipliği yaptık..
1 milyar doların üstünde yatırım aldık..
Dünyanın en mükemmel tesislerine sahip 6 il içine girdik..
Ne bunlara sahip çıktık, ne bunlarla övündük..
Taşıma suyla gölet doldurulması, suni kar yağdırılması gündeme çıktı da, kış sporlarında dünya devlerinin övgüleri bir türlü gündemimize girmedi.
İşimiz gücümüz olumsuzluk…
Sanki kargış almışız da güzele iyiye gözlerimiz kapanmış..
Her neyse
Bu babta dönelim spora..
Türkiye’nin Karatede en marka eğitimcisi Ahmet Çelebi Erzurum’da..
Türkiye’de karate denince Erzurum ve Çelebi akla geliyor..
Övünüyor muyuz?
Sahip çıkıyor muyuz?
Eskrim gibi, özellik isteyen, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de elit zümre tarafından ilgi ile yapılan ve izlenen Eskrimde Mehmet Ali Dayanç gibi bir karizmaya sahip Erzurum..
Fedakarlıkla sporcu yetiştiriyor Dayanç..
Okulları geziyor, yetenekli sporcuları buluyor, onları eğitimle yükleyip ülke spor gündemine taşıyor..
Teşekkür edenimiz mi var, alkış tutanımız mı?
Boksta 1970’lerden beri kesilen başarı rüzgarını estirmek için belediyelerimiz yoğun çaba içinde..
Merhum Dursun Pekcan’dan sonra cazibesini yitiren boksta, Erzurum belediyelerimizin destekleriyle yeniden gündeme geliyor..
Boksörlerimizin yumruklarına kuvvet demiyoruz da, bu spora gönül verenleri, başarı sağlayanları umursamazlık ve ilgisizlik yumruk yağmuruna tutuyoruz.
Güreşte Selami Topaloğlu gibi kaliteli bir eğitimci ve yöneticimiz var..
Ata sporumuzu yeniden ilgi merkezine koymanın uğraşını veriyor..
İlgileniyor, sahipleniyor muyuz?
Halterde yüzakımız Gülbeyi akti’yi ne çabuk unutuverdik..
Ya da okçulukta Dünya çapında marka ismimiz Doğan Hancı’yı..
Haksız mıyım…
Gelelim futbola..
45 yıllık Erzurumspor’umuzun üstüne kilit vuruldu..
Sonra futbol heyecanını yeniden Büyükşehir Belediyespor’la yaşamaya başladık..
Önce BAL’da zorlu bir mücadele verdiler..
Şimdi Üçüncü ligde Erzurum’u başarıyla temsil ediyorlar.
Bekliyoruz ki hemen şampiyon olsun..
Sanki birinci ligdeyken Erzurumspor’a sahip çıkmışız da..
Sanki..
Takımın başında deneyimli bir hoca Taşkın Güngör var..
Fatih Arat, Ekrem Sütçü, Kemal Akbaba, Fatih Gültekin, Güner Okay gibi büyük takımların gelecek sezon için göz koydukları futbolculara sahibiz..
Ama meselemiz bunlara sahip çıkmak değil..
Gündemimiz Arsinspor yenilgisi..
Gündemimiz Taşkın Güngör gitsin felanca gelsin..
İnegölspor gibi bir futbol mucizesi oluşturmuş hocaya yerli yersiz, haklı haksız eleştiriler..
Ama iş Diyarbakırspor galibiyetine gelince..
Geçiniz..
Düşme hattındaymış..
Zayıf takımmış..
Meselemiz bu..
İsteğimiz üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek..Hesabımız bu..
Bir de Yakutiyesporumuz var..
Bölgesel amatör Ligde oldukça başarılı şekilde Erzurum’u temsil ediyor..
Belediye sahip çıkmış..
Ekonomik sorunu yok..
Eğer şampiyon olur ve üçüncü lige çıkarsa, Erzurum’un profesyonel liglerde iki takımı olacak..
Kötü bir şey mi bu..
Hangi şehir böyle bir fırsatı ya da nimeti teper..
Tabi ki biz..
Maça gitmeyiz..
Bu takımların olumlu haberlerine sitem eder, başarısızlıklarını konuşuruz..
Bu iki takım olmasa, elimize ne geçecek, bunu da bilmeyiz..
Ama eleştiririz, ama eleştiririz..
Elbette sorunlar tartışılır, elbette yanlışlar konuşulur..
Ama iyi ve güzel olana da göz kapanmaz..
Doğru, yalnız bırakılmaz..
İnsaf turist edilmez..
Bizim tüm gayret ve çağrımız artık şu bardağın boş tarafını görme yanlışından kurtulmamız içindir..
Gelin bunu yapalım..Gelin..
Bardağın dolu tarafını görenlere selam ile…