Bir yarış içindeyiz..
Ne startı belli, ne finish’i..
Ölçüsü yok..
Erzurum tabiriyle sonu ve sonucu da.
Bu yarışın adı nefisler çarpışması..
Kibarcası rekabet..
Kuralı yok.
Hatta hesabı da..
Yık ve geç..
Ez ve geç..
Sil ve geç..
Karart, ötekileştir, değersizleştir..
İtibar erozyonuna uğrat.
Kimi?
Yarıştıklarımızı, haset duyduklarımızı, kıskandıklarımızı..
Hal budur..
Yetinmek yok..
Kararında durmak yok..
Parola; ben de ben de ben de…
**
Kimse kendi durumuna, konumuna bakmıyor.
Herkesin rakibi herkes
Komşuda pişen bize de düşer yok, komşuda olmasın bende olsun var.
Hani adama demişler ki, ben bir şey iste, komşuna iki katı verilsin.
Demiş ya, bir gözümü kör edin..
Bir halk meselidir bu.
Halimiz aynen böyle..
Başkalarının kapısını kollamak, filesinin poşetinin içini süzmek..
Onun var da benim neyim eksik diye hayıflanmak..
Hale şükür yok..
Sizin istemediğiniz şey, başkasının hayali olabilir gerçeğine dikkat yok.
Dahası, dahası, dahası..
Nereye kadar?
Ölüm var, hesap var, dedik mi, ahkam kesen olacağız.
O yüzden sadece hali fotoğraflıyoruz.
Manzara bu..
**
Evlerin önü, sokaklar, caddeler arabadan geçilmiyor.
Lüks araçlar sergide.
Evlerimiz babalarımızın evlerinin en az üç katı büyüklüğünde..
İçerideki görkemin ise kıyası yok.
Amma yetmiyor..
Herkes dahası dahası peşinde..
Evi olan köşkün, arabası olan daha lüksün peşinde.
Borç gerçekten yiğidin kamçısı olmuş..
Kredi kartına yüklen de yüklen.
Her almanın bir de ödemesi var , var ama..
Önemli olan diğerlerini geçmek..
Hatta maddiyatla ezmek..
Kabul edelim, hakikat bu..
**
Bize yakışanı değil başkalarının üstünde gördüğümüzü giyiyoruz.
Sağlığımıza, kesemize denk düşeni değil, başkasının poşetinde gördüğümüzü yiyoruz..
Ne akıl sınırımız, ne zeka ölçümüz, ne toplumsal konumumuz, ne bilgi ve birikimimize bakıyoruz..
‘O oradaysa ben niye buradayım’ hayıflanmasıyla başkalarının makamlarına göz dikiyoruz.
Ekonomide serbest piyasa şartlarının olduğu bu asırda yaşam üslubumuz liberalce.
Yani sınırsızlık..
Bilimsel karşılığı özgürlük..
Oysa alakası yok.
Ömrün sınırı olduğu gibi, yaşam üslubu ve yaklaşımının da mutlak bir sınırı var.
Eskiler, yeterince, diye tanımlamışlar.
Erzurumlular kararınca.
Kararı olan kaç kişimiz var..
Bakın..
Sayın..
Söyleyin…
Söyleyebilirseniz.