ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Judo’da ETÜ farkı
Judo’da ETÜ farkı
Atatürk Üniversitesinde 2 yeni bölüm açılıyor
Atatürk Üniversitesinde 2 yeni bölüm açılıyor
Erzurum’da bağımsız denetim şirketi kuruldu
Erzurum’da bağımsız denetim şirketi kuruldu
ESKİ’den su israfına karşı seferberlik
ESKİ’den su israfına karşı seferberlik
Erzurum çiftçisine makine desteği
Erzurum çiftçisine makine desteği

Mustafa Damlarkaya

Daha Din Gelmeyecektir !..
23 Şubat 2015 Pazartesi

Bu günler bir kısım sapıklar, Allah’ın yeni bir din göndereceğini söyleyerek çok büyük hezeyanlar sarf etmektedirler.
   Hatta hezeyanlarında o kadar ileri gitmektedirler ki yüce Rabbimizin bu mübarek son din olan İslam’ı lağvedebileceğini ve yeni bir hak din gönderebileceğini saçmalayarak küfre adım adım yaklaştılar, kendilerini destekleyenleri de bu küfre çektiler.
   Bunlar, suret-i haktan görünen bölücülerdir. Bunlar, mübarek Kur’ân ayetlerini hiçe saydıklarından, bunlarda iman da bulunmaz.
  Muhterem Müslüman kardeşlerimiz !.. Bu bölücülere dikkat etmelisiniz, bu bölücülerin içine düşmeyiniz ki din-i İslâm’dan çıkmayasınız. Bizlerin bu yazıları acizâne yazmamızın sebebi, bu fitne ve bölücülerin içerisine düşmeyiniz çok dikkat ediniz ve çevrenizdekileri de bu fitnecilerden uzaklaştırmanız içindir. 
  Yani bu sapıklar, artık son din İslâm da son peygamber Hz. Muhammed (S.A.V.) de ve son ilahi kitap, Kur’ân-ı Mûciz-ül Beyan da  yok demekte dirler.
  Bu sapıklar yeni bir din gönderileceğini iddia ettiklerine göre, herhalde iddia ettikleri, bu yeni dini getirecek peygamberi, onun getireceği kitabı da hazırdır demektir.
  Halbuki bu muazzam kâinatın sahibi ve maliki yüce Rabbimiz, Allah (C.C.) Hazretleri, Kelâm-ı kadiminde kendi dinini ilan ederek :
“ Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâm’ı beğendim. (Maide-3)” buyurmaktadır.
  Yüce Rabbimiz, bu mübarek Ayet-i Kerime’sinde, İslâm dininden başka bir din gelmeyeceğini ve İslâm dininden başka bir dini de kabul etmeyeceğini şu mübarek Ayet-i Kerime’sinde açıkça emir buyurmuşlardır. 
“ Kim İslâm dininden başka bir din ararsa onunki katiyen kabul edilmeyecek ve o ahirette kaybedenlerden olacaktır. (Âl-i İmran-85)” .
  Hülâsa yüce Rabbimiz “ İnneddîne ındallâhil İslâm. ‘Allah katında din İslâm’dır’. (Âl-i İmran -19)” buyurarak bir başka dinin gelmeyeceğini ilan ve ferman etmiştir.
  Bu mübarek Ayet-i Kerimeler apaçık ortada iken, bu sapkınlar ve bölücüler, neye dayanarak  yeni bir dinin gelebileceğini saçmalamaktadırlar ? Bunlara bu akılı kim vermektedir ? Bunlara bu akılı veren, o üst akıl, hâşâ yoksa Allah’la mı konuşmaktadır veya konuştuğunu iddia etmektedir ? Halbuki peygamberlik kapısı, taa 632 yılında kapanmıştır.
  Yukarıdaki ayetler, yüce Rabbimizin kelamıdır. Bu konuda, sevgili Peygamberimizin beyanları da ortadadır. Daha birileri neden, şahıslara atıfta bulunarak küfre giriyorlar? Yalnız ve yalnızca hüküm yüce Rabbimiz Allah’ındır. Yaratılmışların hükmü yoktur. Bunlar neden bu konuyu birilerine mal etmektedirler ? Neden şeytanın kardeşliğini yaparak nefislerini oraya satmaktadırlar?
  Allah (C.C.) Hazretleri, hiç kimsenin göğsünde iki kalp yaratmamıştır. Bu nasıl bir sapıklık  ve hezeyandır ? Bunlar neden dini ayrı gavurun yaptığını yapmaktadırlar ? Bunlar neden bölücülük yapıp fitne çıkarmaktadırlar ? Bunlar neden, kafir olarak küfre girmiş olan Hristiyan ve Yahudilerin avukatlığını yaparak onlarla ortak olmuşlardır ? Allah’ım sen bu fitnelerden Ehl-i İslâm’ı koru ve muhafaza et, bunlara fırsat verme. Âmin, Âmin !..
  Bugün borazanlığını yaptıkları Hristiyanlar için, yüce Rabbimiz “ Andolsun ki gerçekten Allah, Meryem oğlu İsa’nın ta kendisidir,demiş olanlar şüphesiz kafir olmuşlardır, (Mâide-17)” buyurmuşlardır. Yahudiler de Uzeyr (A.S.)ı, hâşâ Allah’ın oğlu olarak görmektedirler ve kendilerinin bu mübarek peygamberlere bağlı olduklarını iddia etmektedirler.
  Yüce Rabbimiz, Nisa Suresi’nin 150.ve 151. ayetlerinde, Peygamberlerin birine dahi inanmayarak aralarında ayırım gözetenler gerçek manada kafirlerdir buyurmuşlardır.
  Ama bugün birileri, bu mübarek ayetlere rağmen, halen daha Hristiyan ve Yahudilere hoş görünmek için, Bakara 62.ve Mâide 69. ayetletlerde zikredilen “Allah’a ve ahiret gününe iman” bir de “Salih amel işlemek” şartlarıyla yetinerek Peygamberlerin tümüne iman şartı gözetmeksizin Hristiyan ve Yahudilerin de cennete gideceklerini söylemeleri,çok büyük bir dalalettir.
   Bilindiği üzere, Kur’ân-ı Kerim’in ayetleri hususunda hiçbir çelişki söz konusu değildir. Bu husus ayetlerin tamamı değerlendirildiği zaman ortaya çıkar. Yoksa bir ayette bulunan bazı şartlarla yetinilip diğer ayetlerde bulunan şartları göz ardı etmek insanı hem inanç hem de amel yonünden, Allah korusun, çok büyük felaketlere sürükler.
  1400 yıldır hiçbir İslâm alimi böyle bir şey söylememiştir. Bu nasıl bir sapıklık ve bozgunculuktur ? Bunlar bu halleriyle dinden çıkmışlardır.
  Halbuki cennete girmenin olmazsa olmaz şartı ve İslâm’ı şartı olan İslâm’ı kabullenme zorunluluğu vardır. Bu sapıklar, bunu  zaafa uğratarak büyük bir ihanet içerisine girmişlerdir. Bunlara kesinlikle inanmamak ve katılmamak gerekir. Tüm Müslümanlar, bu sapıkların sözlerine karşı çok dikkat etmelidirler.
  Yine Bakara Suresi’nin 285 ve Nisa Suresi’nin, 136. ayetlerinde, Allah’a ve ahiret gününe iman etmenin yanında; Meleklere, Kitaplara ve Peygamberlere imandan ibaret, üç şart daha ilave edilmiştir.
  Halen daha dalalet yolundan ayrılmayan sapık ve bozuk fikirliler“ehl-ikitap ile amentüde birliğimiz vardır” diyerek hem İslâm dininden çıkmışlardır hem de İslâm’ı tahrif ederek son tek Hak din olan İslam’a girmenin zorunluluğunu inkâr etmişlerdir.
  Bu sapıklar Allah’a karşı iftira ederek yalan söylerler ve üstelik dekendilerinin yalancı olduklarını bilirler.
   Ey zalimler !.. Şunu iyi biliniz ki yüce Rabbimiz, en son ve en büyük peygamber olan, Hz. Muhammed (S.A.V.)i bütün insanlara Peygamber olarak göndermiş, O’nun vasıtasıyla da hakiki dinlerin en sonuncusu ve en mükemmeli olan İslâm dinini de bütün kullarına ihsan etmiştir. İslâm dini, yalnız bir kavme ve asra mahsus değildir. Bütün insanlara ve bütün asırlara ait, umumi ve tabii bir dindir.
  Ey gafil, zalim, sapık ve eblehler !.. İyi biliniz ki bugün yeryüzünde hakiki ve kıyamete kadar sürecek olan tek Hak son din, İslâm dinidir. Tek kitap Kur’ân-Kadim ve son peygamber (Ahzab-40) de âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz.Muhammed (S.A.V)’dir.
  Sapıklar,kıyamete kadar ne yeni bir din ne yeni bir peygamber ne de yeni bir kitap gelmeyecektir. Artık bu kapılar kapanmıştır. Peygamberimizden sonra kimseye Peygamberlik verilmeyecektir.   
  Kıyamete yakın Hz.İsa (A.S)’nın yeryüzüne inmesi buna ters düşmeyecektir. Çünkü, Hz. İsa (A.S.) daha önce Peygamberliğe kavuşmuştur. O’nun inişi bir peygamber olarak değil de kendi duasının kabulünün bir eseri olarak sevgili Peygamberimize ümmet olma sıfatıyla gerçekleşmiş olacaktır.
  İslâm dini, insanların yaşayış ve yaratılışlarına tamamen en uygun bir dindir. Bu mübarek din, insanların bir mutluluk ve kurtuluş yoludur,bir saadet ve selamet kaynağı olarak yüce Rabbimizin razı olduğu yegane din “İslâm Dini”dir.
  İslâm’dan başka din arayan sapıklar, aradığınız din asla kabul edilmeyecektir. Arayan kimseler hüsrana uğrayacaklar ve cehennem ateşinde ebedi kalacaklardır (Âl-i İmran- 85) .
  Bugün inancı bozuk olan Yahudi ve Hristiyanlar, Müslümanlara dost değillerdir. Yahudilerin, Müslümanlara düşmanlıklarının şiddeti izaha muhtaç değildir. Yahudiler, sapık inançları gereği, insanları öldürürler, mallarını gasp ederler, çeşitli hilelerle tuzak kurarlar,insanlara ellerinden gelen zararları verirler.
  Hristiyanlar da böyledir: Zulüm, işkence, adam öldürmek, ülkeleri işgal etmek, insanlara akıl almaz işkenceleri yapmak, şehirleri harap etmek, camileri yıkmak, Kur’ân-ı Kerim’i yakmak, yüce Peygamberimizi kabul etmeyip O’na hakaretler etmek ve bu konuda ittifak etmek, yıllarca işgal ettikleri ülkelerin yer altı zenginlik kaynaklarını ülkelerine getirmek, o ülkelerin insanlarını karın tokluğuna yer altındaki madenlerinde ve fabrikalarında çalıştırmak vardır.
   Yüce Rabbimiz“ Ey iman etmiş olan kimseler!..Kendi (din kardeşleri)nizden başkası ( Yahudi ve Hristiyanlar gibi  kafir fırkaları) nı (güveninize mazhar konumda) bir sırdaş edinmeyin !.. (Çünkü) onlar hiçbir (fitne ve ) fesat  hususunda size hiçbir şeyi eksik yapmazlar.(Âl-i İmran – 118)”
   Ne yazık ki günümüzde, sözde Müslüman geçinen birileri, halen daha bu ikaza rağmen, Yahudilerle ilişkilerini sürdürmekedirler ve kendi dinlerinden olmayan kimselerle dostluk yapmaktadırlar.Hem de Müslümanların aleyhine olarak. Ne acıdır, bu ne zillettir. !..
   “ (Habibim) Sen onların dinine tamamen uyuncaya kadar ne Yahudiler ne de Hristiyanlar asla senden razı olacak değillerdir. (Bakara -120)”.
   Bu delillere rağmen, birileri dost edindikleri ve ehl-i kitap dedikleri, Hristiyan ve Yahudi dostlarını, daha cennete sokma çabasındalar.
   Beyyine Suresi’nin 6. ayetinde belirtildiği gibi, ehl-i kitap da olsa Peygamberimiz (S.A.V.)’e inanmayan kendi dinini bırakıp İslâm’a tabi olmayan kafirlerin hepsinin, cehennemde ebedi kalacağı hususunda en güzel nasstır (delildir).
  Nisa Suresi’nin 152. ayetinde, yüce Rabbimiz, Allah’a ve peygamberlerine inanıp ancak, onlar arasında ayırım yapmayanlara mükafat verileceğini açıkça zikretmiştir.
   Canımız, malımız O’na feda olsun. Hz. Muhammed (S.A.V.) gibi, âlemlere rahmet ve en büyük ve son peygamber olarak gönderilen, bu peygambere inanmadıkları ve O’nun getirdiği son ve hakiki din olan İslâm’ı kabul etmedikleri için, yüce Rabbimizin kafir olarak nitelediği ve alçaltıcı azap tehdidinde bulunduğu kafirleri hele hele Resulullah (S.A.V.)’a, hakaret,kin, düşmanlık konusunda çok ileri giden, Yahudi ve Hristiyanları hem de Kur’ân’ı Kerimin bu konudaki, çok açık beyanlarına rağmen cennetle müjdelemek kimin haddinin kârıdır. Cennet öyle ucuz değil, cehennem de boş değildir. Cennet kimsenin tekelinde de değildir.
Hadi oradan. Haddinizi bilin. Sizi gidi, bölücü, fitne, utanmazlar..
 “ O ( mürted olan) lar temenni ettiler ki; kendileri kâfir olduğu gibi, keşke siz de kâfir olsanız da hepiniz eşit olsanız.( Nisa-89)” buyuran yüce Rabbimiz,bu Ayet-i Kerime’de, açıkça, onların emellerinin, Müslümanları da kendileri gibi, küfür dairesine ilhak etmek olduğunu beyan etmiştir.
  Ama ne yazık ki zamanımızın sözde bazı Müslümanları, onlara büyük bir özen göstererek onlara uymak ve onları savunmak zorunda kalmışlardır. Çünkü onların kucağına oturmaktadırlar ve onların emri ile İslâm’a ters olan fitne ve bölücülüğü körükleyerek Müslümanların hem dünya hem de ahiretleri  yok etmeye çalışmaktadırlar.
  Tabiî ki Hz.Adem (A.S.)’den bugüne kadar, kıtalar ve ülkeler dolaşan Ebreheler, Ebu Cehiller, Ebu Lehepler olmuştur ve olacaktır ve bu ulvi mücadele de sürüp gidecektir.
  Bakara Suresi’nin 120. ayeti iyice incelendiği zaman görülür ki onlar biz Müslümanlardan kıyamete kadar kesinlikle razı olmayacaklar ve İslâm’a olan düşmanlıkları da devam edecektir.
  Ne yazık ki içimizdeki bazı beyinsizler, bunların emirleri ile hareket ettiklerinden, onların arzularına uyduklarından, İlahi yardım gelmemektedir. Bundan dolayı da izzet ve şerefin yerini, zillet ve acizlik almıştır.
    İyi biliniyor ki Hz. Muhammed (S.A.V.), tüm insanlığa son peygamber, İslâm da son, hakiki ve en mükemmel din olarak gönderilmiştir. Yüce Rabbimiz,bugünkü global dünyanın bir şehir hükmüne geçeceğini çok iyi bildiği için, bunu göz önünde bulundurmuştur.
 Yüce Rabbimiz , Allah (C.C.) Hazretleri, bizleri İslâm dairesinden ayırmasın. Müslümanları, İslâm’dan ayırmak isteyen bu şer odaklı güçlerin hidayetleri mümkün ise hidayet etsin, eğer değilseler, bu dünyada ve ahirette rezil ve rüsvay ederek adi ve alçaklardan eylesin. Eğer hidayete gelmezlerse ahirette sığınacakları tek yer olan ateş  yuvası cehennemdir.
  Ey Müslümanlar bu sapıklara kanmayınız !..Hepimiz Allah’ın ipine sıkı sıkıya sarılalım. İnsanların ıslahı için çalışalım. Bunun tek yolu da mübarek İslâm dinini yaşamak ve yaşatmaktır. Müslümanlar umursamaz olamazlar. Bu, Rabbimizin bizlere yüklediği ulvi bir kulluk vazifesidir.
  Ey zalim ve münafıklar !.. Siz yüce Rabbimizin dinini, yüce Rabbimize mi öğretmeye çalışıyorsunuz ?
   “ De ki : Siz dininizi Allah’a mı öğretiyorsunuz ? (Hucurat -16)”. Bu açık beyana rağmen, Allah yeni bir din gönderebilir diyen sapıklar, Allah’ın hükmüne iman etmiş değillerdir. Siz, bu hezeyanlarınızla, yüce Rabbimizin İlahi kelamından tiksiniyorsunuz.
  “ İşte böyle, çünkü onlar Allah’ın indirdiğinden tiksinip hoşlanmamışlardır. (Muhammed-9)” buyurularak bu mel’unları bizlere haber vermektedir. Bu mel’unlardan çok uzak durmalıyız ve bunlara karşı tavrımızı koymalı
yız.
   Gerçeği bilmeyenler, halkı yolan ve ceplerini dolduran, sözde din kurucularının faaliyetlerini halen İslâm için zannediyorlar. Bunların faaliyetleri, kurdukları dini kuvvetlendirmek içindir. Kesinlikle Allah rızası yoktur. Zaten bunlar, mübarek “İslâm Dini”nden çıkalı çooooooook oldu.
  “ Allah’a karşı yalan (sözlerle), iftira edenden veya O’nun ayetlerini yalanlayanlardan başka zalim kim olabilir. Muhakkak (şu iyi bilinsin ki) zalimler (kurtuluşa) ermezler. ( En’âm- 21) “.

 

 

 

 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 11 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
erzurumlu 27 Mart 2015 Cuma  21:11

Beyler böyle bir yazıyı kimin yazdığını neden bilmiyorsunuz? FeTö grubunun propaganda timinde yer alan Bahri Şenkal sosyal medya üzerinden şu skandalı paylaştı, 3 Şubat 2015 : Allah yeni bir din gönderebilir başlıklı yazısında, son din İslam’ın yerine Allah yeni bir dinin gönderebileceğini iddia etmişti. O yazısında bu son din, cahiliyeyi bitirmek için gönderilmişti ama olmadı,Rabbimiz bu son dini lağvedip yerine yeni bir hak din gönderebilir demişti.Bu adam daha önce de “Yobaz ve münafık olmaktansa kâfir olmayı tercih ederim” demişti. Yazar da bu yazıyı bu adama cevap olarak yazmış. Zaten FeTö’nün bir profu oaln İbrahim Öztürk de” Peygamberin bile kıblesi şaştı oğlum” diye tweet atmıştı. Yazarın yazısını çok dikkatli okursanız ne demek istediği çok iyi anlaşılır.Teşekkürler yazarımıza, Allah razı olsun.Burada oy falan toplanmıyor.Allah rızası için yazılan bir yazıdır bu yazı.

Yorumu oyla      7      4  
misafir 26 Mart 2015 Perşembe  19:41

bende anlamadım kim bu sapıklar ben din geecek diyen birini bilmiyorum.ancak yüce dinimizi ishıd gibi yanlış tanıtanları ve dini siyaset için yani oy toplamak için haşa çalışanlarıda ALLAH cezalandırır.

Yorumu oyla      7      5  
tortumlu 26 Mart 2015 Perşembe  15:43

sayın yazar ilk defa doğruları yazmışsınız da bu yeni din gelecek safsatasını dillendirenler kimler ben duymadım, acaba sayın yazar rüyasında mı gördü.

Yorumu oyla      7      6  
zaten kendileri çıkardı yeni bir din 20 Mart 2015 Cuma  07:42

geldiki onlar getirdiler hem de

Yorumu oyla      8      5  
Mahir Genç 18 Mart 2015 Çarşamba  11:31

Mutlaka her müslümanın okuyarak ibret alması,ders çıkarması gereken bir yazı.Engin bilgilerinizi edebiyatçı yorumunuzla birleştirerek bizlerle paylaştığınız için Allah sizden razı olsun.Selametle..

Yorumu oyla      7      6  
Hangi İslam birliği 17 Mart 2015 Salı  19:35

Sen başka bir dünyada mı yaşıyorsun abdi kardeş. Hangi islam birliği..Katrilyonlar içinde yüzen ve milyonlarca yoksul Müslümana sırt dönen suuudi Arabistan, katar, bareyn, ummanla mı..Göğe merdiver dayayan Dubaililerle mi..Namusları payimal edilmiş milyonlarca Müslüman kadına sahip çıkmayan Irakla mı..insan öldürmeyi islama yakıştırarak iftiralar yağdıran Taliban hempalarıyla mı..ortada üç tane töreli devlet var, Türkiye, iran, Endonezya. Sen ne anlatıyorsun kardeş, ne birliği. Senin islam birliğine katmaya çalışanlar emperyalistlerin uşağı durumda. Petrolleri hangi şirketler hangi ülkeler çıkarıyor. ürdünde İngilizlerle evlenmeyen yönetici mi var. Mısır'ın hali ortada. BUnların içinde tek istikrar ülkesi Türkiye..Cumhuriyet Türkiyesi. Allah bizleri onlara benzetmesin. İslamın kılıcı olan bir milletin evlatlarının ülkesi Türkiye. Gerisi küsurattır.

Yorumu oyla      10      5  
abdi 17 Mart 2015 Salı  18:57

değerli hocam hristiyan ve yahudileri dost edinmeyin derken avrupa birliği süreci ne olacak. İslam birliği imanımızın bir gereği değilmi türkiyeyi ab nin kulubesinde bekletmek ne kafar doğru

Yorumu oyla      8      6  
Fazlı TÜRKER 13 Mart 2015 Cuma  17:10

Hocam yazınızı beğendim çok güzel Allah razı olsun.Hocam bir sonraki yazınızın İslam dininde; 'Devletin malını çalmak, kul hakkını yemek, rüşvet alıp vermek, başkalarının hakkını gasp ederek, yakınlarına rant ve gelir sağlamak, Devletin malını babalarının malı gibi israf etmek, ayrıca namaz kılıp Devletin malına hainlik yapanlar hakkında ' yeri nedir. Bu konuda yazınızı bekler, şimdiden teşekkür ederim.

Yorumu oyla      12      5  
Selim 3 Mart 2015 Salı  13:07

Hocam tüm dediklerinize katılırım.Ancak Hiristiyanlar yada Yahudilerin ALLAH'a ve ahiret gününe iman ve Salih amel işlyenler ile alakalı ayetlerinde kasdedileni kısaca açmak önemlidir.Müslüman.Ama nasıl bir Müslüman.imanı varmı,yokmu.Kanımca Yüce ALLAH bu ayetlerde vurgulamak istediği böyle taşa toprağa puta tapan, peygamberlerini ALLAH'a ortak koşan zihniyetten bahsetmiyor.Buradan şu anlaşılıyor.Dini nesebi milliyeti ne olursa olsun,ister Hristiyan ister Yahudi.Ancak Kalbinde BİR VE TEK olan ALLAH'a iman etmiş, kimseye kötülük etmeyen, herdaim aklında-kalbinde ALLAH ve rızası gören ve salih amel işleyenlerden bahsediyor.İşte bu kullar ALLAH indinde Müslümanlardır.Tıpkı ALLAH indinde dinin islam olması gibidir.Yoksa sapık-Fasık münafık olsun,ister adı müslüman,ister Hristiyan isterse Yahudi olsun fark etmiyor yani.Önemli olan ALLAH'ın mesajının ne anlam ifade ettiğidir.Müslümanların birçoğunun bu fasıklardan farkı yok belkide fazlası bile vardır.ALLAH'ın ayeti doğru okunmalıdır.

Yorumu oyla      10      5  
ERZURUMLU 2 Mart 2015 Pazartesi  16:28

Sayın hocam yüreğinize sağlık yine enfes bir yazı paylaşmışsınız. Saygılarımla,

Yorumu oyla      7      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Kibirli Siyaset Aktörleri ve AK Parti'nin Değişim İhtiyacı
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Ayağın Sürünmesi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
"Devlet Adamı” olmanın somut örneği: Vali Mustafa Çiftçi
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Cumhurbaşkanımıza Minnettarız
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Alan Var Alamayan Var ve Ayıp Hassasiyeti
Kadir Sabuncuoğlu
Kadir Sabuncuoğlu
‘Muhalif’
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurum’da Belediyelerin Önceliği Ne Olmalı?

a.Kentsel Dönüşüm
b.Kent içi Ulaşım
c.Altyapı
d.Sosyal Belediyecilik
e.Kültür, Turizm ve Sanat
f.Sosyal Katılımcılık
g.Mahalle Kültürüne dönüş


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva