Kardeşim IŞİD terör örgütü mü?
Velev ki öyle olsun!
Bana ne!
Ülkemizin başına musallat edilmiş dünya ölçeğinde bir terör örgütüyle 40 yıldır uğraşmıyor muyuz?
IŞİD’le de varsın başkaları uğraşsın…
Bizi ilgilendiren tarafı neymiş!
Dert başka…
Bir ağabeyimizin her fırsatta dile getirdiği hali bertaraf etme girişimi.
Hal şu:
“Bir zalimi bir zalime musallat eder Allah, La havle velakuvette illa billah”
Millet olarak çok merhametliyiz ya, yaptıkları teklife bakarmısınız Allah aşkınıza…
“Sizin başına çöreklendirdiğimiz terör örgütüne silah verin; yetmez onları askeri alanlarınızda eğitin!”
Kim diyor bunu?
Batı alemi…
Müttefiklerimiz.
NATO!
Tabi başı ABD çekiyor…
Alttan alıyoruz yine…
La havle çekiyoruz.
Ama nereye kadar?
***
Kendi payıma söylüyorum, IŞİD ile ilgili gelişmelerde mümkün mertebe tarafsız olmaya çalışsam da, ne yalan söyleyeyim, aleyhlerine bir gelişme olursa inceden bir hüzün bulutu da yüreğime çöküyor…
Yani örtülü de olsa, içten içe IŞID’e sempati besliyorum.
Öyle inanıyorum ki, bu ülkede nüfusun en az yüzde 80’i benim gibi düşünüyor.
Devlet aklı da böyle düşünmeli…
Kim ne derse desin, asla gaza gelinmemesi gerekiyor…
Fransa Cumhurbaşkanı, “Türkiye topraklarını açsın, yoksa Kobani düşer!” demiş…
Düşsün!
Hem de Allah versin düşsün diyorum.
APO canavarını Suriye’de büyütüp besleyen bu yerleşim yeriymiş.
Allah yaptıklarını yanlarına mı koyacaktı…
Hiç umurumuzda olmamalı.
Kendi düşen ağlamaz.
Senelerce terör ektiler bu temiz topraklara.
Binlerce 20’lik fidanı toprağa verdik.
Ne diyor yüce yaratan; “Kendi ellerinizle yapıp ettiklerinizin sonuçlarını yaşarsınız!”
Öyle vallah!
Şimdi yaşasınlar…
Buna mani olmaya kalkmak Hududullaha savaş anlamınadır.
Ki, tokatı sert olur…
Bırakalım kim ne yaparsa yapsın.
Biz zaten bize düşeni yapıyoruz…
Kim imdat demişse anında yardımına koşmuşuz.
200 bine yakın insanı alıp barındırıyoruz.
Bizim payımıza düşeni onlarla paylaşıyoruz.
Yetmez mi?
Çok bile.