Hasta ziyareti maksadıyla merkeze bağlı bir köye gittik…
Yakutiye Belediyesi sınırları içinde...
Şehre 8 kilometre ötede…
Yani, bağırsan duyulacak mesafede…
Yollar öylesine berbat ki…
Anlatılır gibi değil…
Arabamızın rot balans ayarları bozuldu…
Yani o derecede kötü…
Sebebini giderken fark ettik…
Çok sayıda kamyonet gidip geliyordu…
Galiba bir şantiye vardı…
Yolu bunlar bozuyor diye içimden geçirdim…
Bunu not edelim de…
Asıl söyleyeceğim bu değil!
Köyün içinden bahsedeceğim…
Tarifi mümkün olmayacak ölçüde bir pislik vardı…
Hele hastanın hemen kapısının önündeki durum…
Kelimenin tam anlamıyla fecaatti…
Hayvan pisliklerini boca etmişler yolun üstüne…
“Mayıs” dedikleri şey…
Kışın tezek olarak yakacaklar ya…
Bir zahmet yerleşim yerlerinin dışına taşımamışlar…
Ayıp kaçacak ama, söyleyeceğim, tam da ağızlarının içine denecek yere döküp biriktiriyorlar…
Bu pisliğe sebep olanları bulup “bu mikrop saçan” rezaleti temizlemelerini söyledim…
Ama, “sağıra kamet” misali yüzüme baktı…
Ne evet, ne hayır bile demedi…
Aklıma geldi ki…
Belediye’ye bu hali bildireyim…
Öyle ya…
Buralar artık mahalle hükmünde ve Belediyelere bağlı…
Bir güzel denetleme yapılıp da, bu durumlara sebep olanlara cezai müeyyide uygulansa kötü mü olur?
Tam tersi…
Olması gereken budur!
Batı illerimizin köylerine gidip bir bakın…
Bırakın böyle bir rezaleti…
Bizim şehrin merkezindeki temizlikten ala durum var…
***
İşimiz gücümüz halimizden dertlenmek…
Kendimize dönüp bakmıyoruz bir türlü…
İşte size bir resim…
İnsanımızın kendine reva gördüğü hal bu…
Sadece kendine değil, bütün bir köye pislik saçıyor…
Evine girdiğinde de, değme şehir evindeki konfordan bin fazlalık var…
TV’ler 24 saat açık…
Yani dünya gözlerinin önünde; ama…
Bize ait güzel bir söz var ya…
Koyma akıl, akıl olmaz diye…
Örneği bu...
Öyle ise…
Adam gibi adam etmek…
Ve....
Toplumsal düzeni sağlamak için ceza keseceksin bu tiplere…
Başka hiçbir yöntem bunları hizaya sokamaz…
Vesselam…