Seçim sistemi tartışmaları yapılıyor ya…
Biz de kendi cephemizden görünenleri aktaralım…
İsterseniz bodoslama bir giriş olsun!
Dar Bölge Meclisi pespaye bir hale sokar!
Nasıl mı?
Bir ağabeyimin aktarımıyla ilk maddeyi koymuş olayım…
Uyuşturucu tacirlerine gün doğar!
Malum, para gani…
Dar bölge dediğiniz, kimi yerde 40 binler, 50 binler düzeyinde bir seçmen kitlesini önümüze koyacak!
Erzurum’u ele alalım…
6 milletvekili var…
Toplam seçmen sayımız ise 480 bin…
Bir milletvekiline düşen seçmen sayısı 80 bin…
Son seçimde 400 bin’i zor bulan katılımcıyı hesaplayın.
65 bin seçmene bir vekil!
Bunun yüzde 51'i ne yapar...
33 bin!
5, 10 milyon harcayan kim olsa seçilir…
Bu bir!
İkincisi, bölücü tarzda siyaset yapanlara ardına kadar açılacak bir kapı olur!
Diyarbakır’ın vekil sayısı 12…
BDP’ye tartışmasız 12 vekil buradan gider…
Diğer bölge illerini de hasaplayın!
50 vekil deniyor ya…
100’ü bile bulur!
Halkın tercihi budur demiyoruz…
Tehditlerin, şantajların vatandaşa yaptırdığını biliyor, duyuyoruz…
Bu sayede AK Parti başka bölgelerde milletvekili sayısını artırsa da, bu tehlikeye gözünü kapayamaz!
Büyük vebal olur!
Daraltılmış bölge de bana göre benzeri sakıncalar içeriyor!
Ülkemizin bütünlüğü, milletin huzuru öne alınarak seçim sistemi tartışılmalı.
Mevcut yapıyı korumak en doğru olanı…
Dahası, belediyelerde gördük ki, bütün şehir uygulaması bile yanlış!
İşte Erzurum örneği…
Hınıs gibi bir ilçemizde bile BDP seçimi aldı…
Nasıl?
Köy oyları ile…
***
Oy verme sistemi değişse “Dar Bölge” de, “Bütün Şehir” de olsun!
Ama mevcut sistem tehdide şantaja açık!
İnsanlar “kör olası hanede evlad-ı iyal” hesabı yapıyorlar.
Ve haklılar!
Devlet sütün ağzını açık bırakmış.
Kediden insaf beklemek beyhude.
Oy verme sistemi dedik …
Koysunlar sandıkları İlçe merkezlerine…
Sandık başlarına da, İlçe, İl ve YSK’da anında kayda alınan kameralı gözetleme sistemi kurulsun! Bir de güvenlik dört başı mamur hale getirilsin.
O zaman varız!
Sandık başlarındaki yasal olmayan müdahaleler engellendiğinde, biz milletimize güveniyoruz…
O vakit, olsa olsa, paralı yönlendirmeler kısmen işe yarar!
Bölücü tehditkar tavırlar önemli ölçüde kırılır.
Düşünsenize adam gidip 100 seçmeni olan köyde açıktan tehdit ediyor, “ya oyunuzu verirsiniz ya da, çocuğunuzu dağa bağışlarsınız”
Siz olsanız ne yaparsınız…
Yarın sandık açıldığında tavrınız ortaya çıkacaksa ve sonu meçhul bir hale sürüklenecekseniz…
Buyurun, verin cevabı…
Ben kendi adıma söyleyeyim; bin oyum olsa binini de eşkıya’ya veririm!
Öyle ya…
***
Teklif ettiğimiz sistemde, hangi köy hangi sandıkta oy kullanmış belli olmayacak!
Bir köy düşünün ki, seçmenleri farklı onlarca sandıklarda oy kullanacaklar!
Yemin billah diyorum, bölücü yönlendirmelerinin etkisi bugünküne nispetle yüzde 90 azalır!
Uzatmayalım!
Ülkemizin bekası adına mevcut sistem devam etmeli.
Bireysel yahut kurumsal kazançlar hiçbir şekilde ülke bütünlüğünün önene geçemez!
Felsefe, inanç “insanı yaşat ki, devlet yaşasın” ise…
“Önce vatan” demek durumundayız!
Gerisi lafı güzaftır!
Sonu da, hüsrandır!
Bunu bilir bunu söyleriz.