İlk olarak Şenkaya ilçesinde düzenlenen mitingde halka hitap eden Bakan Akdağ, artık hiç kimsenin insanları fişleyemeyeceğini vurgulayarak, "Bu anayasa ile fişleme utancını ortadan kaldırmak için hep birlikte 'evet' diyeceğiz. Bu darbe zihniyetini ortadan kaldıracağız. Var mı böyle bir şey? Meclis bir kanun yapacak, Anayasa Mahkemesi hukuksuz bir şekilde bu kanunu ortadan kaldıracak. Böyle olmaz ki. HSYK'nın yapısını değiştiriyoruz. Şimdi 5 kişilik bir imparatorluk kurmuşlar, bütün hakimlerin savcıların üzerinde bir imparatorluk oluşturulmuş. Biz bunu ortadan kaldıracağız" dedi.
Referandumu parti meselesi yapmadan herkesin oy kullanmasını isteyen Akdağ, çocukların geleceği, Türkiye'nin önünün açılması için, demokrasinin gelişmesi için 'evet' oyu kullanılmasını istedi. Akdağ, insanların yeni düzenleme ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitmek zorunda kalmayacağını belirterek, "Bu fırsatı iyi değerlendireceğiz. BDP, 'sandığa gitmeyin' diyor. 'Biz sadece boykot çağrısı yapıyoruz' diyorlar. Siz kimi kandırıyorsunuz? Bölgede vatandaşın sandığa gitmemesi için PKK'nın baskı yaptığını biz bilmiyoruz muyuz? Bal gibi biliyoruz. Kardeşim sen kimi kandıracaksın" diye konuştu.
Mitingin ardından bir gazetecinin, başörtülü kadınların rahibelere benzetildiği afişle ilgili sorusu üzerine Akdağ, şöyle konuştu:
"Bir gün bir genel başkan, ana muhalefet partisi genel başkanı, İstanbul'da çarşaflı vatandaşlara CHP rozeti takar, ertesi günü onun partisinden kadın kolları, bir yerde çarşaf yırtar. Bir gün 'efendim başörtüsünü ben çözeceğim' der, ertesi günü kendi partisinden bir belediye, Müslüman Türk milletinin örtüsünü rahibelere benzeterek, afiş yapar. Bunlar çok gayri samimi insanlar. Bir de hata yapıyor Sayın Kılıçdaroğlu; milleti saf zannediyor. Halbuki bu millet saf değil, Kılıçdaroğlu'ndan çok daha uyanık.
Hani böyle yaparak 'oy alırım, milleti etrafıma toplarım' diye düşünüyor. Bu kadar samimiyetsizlik olur mu? Bakın Kılıçdaroğlu'nun 'başörtüsünü çözerim' sözü doğru, çözer. Bunlar başörtüsü sorununu çözerler. Şimdi bir milletvekilleri var. Zamanın İstanbul Üniversitesi'nin rektör yardımcısı idi. Türkiye'de şu meşhur 'ikna odaları'nın mucidi olan hanımefendi. Şimdi odaya sokuyorlardı, kız öğrencilerinin başörtüsünü çözüyorlardı. Oradan okula öyle alıyorlardı. Kılıçdaroğlu, başörtüsü sorununu çözse çözse böyle çözer. Bunlar insan haklarına kıymet vermeyen insanlar. Güleç yüzleriyle, halkçı söylemleriyle halkın karşısına çıkarlar. Dayatmacıdırlar, hayatları boyunca cuntacılarla, darbecilerle dirsek teması içinde olmuşlardır. 60'da da, 28 Şubat'ta da böyle yaptılar. İnsanlar bunları tanıyor aslında. Kısacası sorunun cevabı, CHP Avcılar İlçe Teşkilatı'nın yaptığı insanlık ayıbıdır."